HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1258 KARAR NO : 2022/1210 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÜZİÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/206 ESAS 2020/13 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetname Açılması (El Yazılı) KARAR : Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 08/01/2020 tarih ve 2019/206 Esas 2020/13 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Murisin 2015 tarihinde vefat ettiğini, fakat murisin vefat etmeden önce kendi el yazısı ile düzenlenmiş iki adet vasiyetnamenin okunmasını talep etmiştir....
TMK'nun 539.maddesinde düzenlenen "Sözlü vasiyetname"nin geçerli olabilmesi için aynı kanunun 540/1.maddesine göre, mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin sulh veya asliye hakimine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum için de kendilerine anlattığını hakime beyan ederler. TMK. 539.madde “Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi ve el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurulabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyana uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler....
Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir. Somut olayda; mahkemece kurulan hüküm fıkrasında 17.04.1995 tarihli el yazısı ile tanzim edilmiş vasiyetname ile ilgili olarak Wiesbaden Noterliğindeki tasdik tarihi yazılması gerekirken, vasiyetnamenin noterlikte yapıldığı zannı yaratacak şekilde hüküm kurulması ve tasdik tarihinin yanlış yazılması doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
vasiyetname yapma imkanının çok zor, meşakkatli hatta imkansız olduğunu, yine murisin dışarıdan ilkokul diploması almış sadece imza atabilen iki üç kelime yazabilecek seviyede okur yazar olduğunu, bu nedenle el yazsısı ile vasiyetname yazmasının mümkün olmadığını, murisin okur yazarlığının bu derecede kıt olmasının üzerine bir de ağır kalp ve koah rahatsızlığı eklendiğinde murisin el yazısı ile bir vasiyetname hazırlayabilmesi neredeyse imkansız olduğundan son arzularını sözlü vasiyetname ile ifade edebildiğini, sözlü vasiyetnamede aranan geçerlilik şartlarında herhangi bir eksiklik söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, murisin tarafların annesi olduğunu ve el yazılı bir vasiyetname düzenlediğini, ancak vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olmadığını beyan ederek, vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde, miras hissesi oranında tenkise karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, Medeni Kanunun 538.maddesi gereğince el yazılı vasiyetnamenin şekil şartlarından olan murisin imzasının bulunmadığı, bu nedenle de vasiyetnamenin geçerli olmadığı gerekçesi ile iptaline karar verilmiş,bu karar davalı tarafından, vasiyetnamenin şekil şartını haiz olduğu, murisin imza olarak kendi ismini kullandığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir.Medeni Kanun’un 538.maddesi gereğince “El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur.”Somut olayda, dava konusu...
ayrı tanığın beyanıyla vasiyetnamenin ikrah altında verildiğinin ispatlandığını, ayrıca el yazılı vasiyetnamelerde herhangi bir şekilde pay tayini de yapılmamış olup, bu yönüyle vasiyetname hükmünde olmadığının da izahtan vareste olduğunu, vasiyetnamelerin icra edilebilir bir yönü olmadığını, vasiyetnamenin içeriğinde çelişki mevcut olup, bu yönüyle icra edilebilir bir yönü bulunmadığını, vasiyetname yeterli açıklıkta olmayıp, sağladığı hakların kesin olarak tespit edilemediğini, muris, tek malvarlığı olan taşınmazının 1/2 hissesini vasiyetname yapıldıktan 5 yıl sonra davalı tanığının beyanıyla "daha sonra zorluk olmasın diye" davalıya devretmiş olup, bu işlem ile birlikte "murisin iradesi (!)"...
Noterliğinin 29 Temmuz 2004 tarih ve 13177 yevmiye numaralı, Foça Noterliğinin 29 Eylül 2010 tarih 3952 yevmiye numaralı vasiyetnamelerin 27/07/2021 tarihli celsede açılıp okunduğunun tespitine, 2- 16/11/2020 tarihli vasiyetname ile lehine vasiyet yapılan aynı vasiyetnamede TC kimlik numaraları yazılı olan Zafer Selçuk Aybars, Gülsen Tabak ve Ayfer Artuğ'a ilgili vasiyetnamenin gerekçeli karar ile birlikte tebliğine, 3- Lehine vasiyetname düzenlenen Tema vakfı vekilinin atanmış mirasçılık belgesi verilmesi talebinin ilgili vasiyetname ile muayyen mal vasiyetinde bulunulduğu anlaşıldığından talebinin reddine, 4- Lehine vasiyetname düzenlenen T4 vekilinin 16/11/2020 tarihli vasiyetnamenin yerine getirilmesi talebinin ilgili talep vasiyetnamenin tenfizi davasına konu olabilecek nitelikte olup, bu hususta mahkemenin görevli olmadığından talebin reddine, 5- Vasiyetnamelerin açılmasına karar verildiğinden mahkemenin esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir....
in 16 yıldır İstanbul'da yaşamakta olduğunu, vasiyetname gereğince de hiçbir şartı yerine getirmediğini ve babasının cenazesine dahi gelmediğini, murisi dedesinin iyi niyetinden faydalanarak aşırı derecede borçlandırdığını, maddi ve manevi olarak sıkıntılar yaşamasına sebep olduğunu ve murisi dedesi ... tarafından düzenlenen 09/03/1996 tarihli vasiyetnamenin geçerli bir vasiyetname olmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ... ... birleşen davasında, babası olan ...'in vefatıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/398 esas sayılı dosyasından açılan vasiyetnameyi kabul etmediklerini, vasiyetnamedeki el yazısının ...'e ait olmadığını, davalının vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte ve yakın tarihlerde babasının yanına dahi hiç gitmediğini, ayrıca vasiyetnamede müteveffa ...'...
Mahkemece; TMK.nun 538/2.maddesindeki şartlara uygun olarak Noter, Sulh Hakimine veya yetkili memura bırakılmamış olan vasiyetnamenin, geçerli el yazılı vasiyetname olduğunun kabul edilemeyeceği; geçersizliği talep edilen 07.09.2007 tarihli el yazılı vasiyetnameye konu taşınmazlar ile 17.09.2007 tarihinde Noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmazların aynı olduğu; TMK.nun 544/2.maddesine göre, vasiyete konu mallarla ilgili vasiyetten sonra ve vasiyetname ile bağdaşmayan bir başka tasarrufta bulunulması ile zaten vasiyetin ortadan kalktığı, gerekçe gösterilerek; “07.09.2007 tarihli vasiyetnamemdir başlıklı vasiyetnamenin geçersizliğinin tespitine” karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İptal davasının incelenebilmesi için, öncelikle, dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; 4721 sayılı TMK.nun 539. vd. maddelerinde sözlü vasiyetnamenin düzenlendiği, maddede göre "Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler....