Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kısıtlanması ve kendisinin vasi olarak atanması talebi ile Sandıklı Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, bu mahkeme tarafından yetkisizlik ile dosyanın Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, yapılan yargılama sonucu 10/06/2016 tarih, ... Esas - ... Karar sayılı ilam ile hastaneden gelen vasi tayini gerekmediği, müşavir tayini gerektiği yönündeki rapor üzerine vasi atanması talebinin reddine, ...'ın TMK'nın 429. Maddesi uyarınca fiil ehliyetinin kısıtlanmasına, yasal danışman olarak ...'ın atanmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 27/06/2016 tarihinde kesinleştiği, 29/11/2018 tarihli ek karar ile yasal danışmanın değiştirilerek ...'ın eşi olan ...'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Adayı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yasal danışman atanmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yasal danışmanın şahsına yönelik temyiz itirazlarına gelince; *Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul yasal danışman için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin yasal danışmana yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Vasi adayı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısıtlı adayı T3 ve vasi adayı T2 yerel mahkemece yapılan yargılamada çelişkili beyanlarda bulunduklarını, Medeni Kanun’un 406....

      Somut olayda mahkemece, Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesinin 02/02/2021 tarihli raporunda; kısıtlı adayının akli melekelerinin yerinde olduğu, ehliyeti bulunduğu, vasi tayini gerekmediği, ayrıca kendi isteği ile kısıtlanmak istemediği anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararına karşı vasi adayının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasinin atanması usulüne ilişkin hükümler kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 396. maddesinde vesayet organlarının, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardan oluştuğu; 397. maddesinde ise kamu vesayetinin, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamının da asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmış olup kanun koyucu, kamu vesayetinde vesayet organı olan vasiler ile vesayet daireleri ve vesayet dairesi olan sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurmuştur. Vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi, vasinin eylem ve işlemlerine karşı, denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesi de sulh hukuk mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz merciidir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; talebin vasi tayinine ilişkin olduğu görülmekle birlikte dosya kapsamında bulunan dava dilekçesi, sağlık kurulu raporu, nüfus kayıtları ile araştırma yazıları dikkate alındığında kısıtlı adayına vasi tayini gerekmediği, yasal danışman atanmasının uygun olduğu gerekçesiyle T1 TMK 429. maddesi gereğince fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görüldüğünden; dava açma ve sulh olma, taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması, kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi, olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, ödünç verme ve alma, ana parayı alma, bağışlama, kambiyo taahhüdü altına girme, kefil olma işlerinde görüşü alınmak üzere kızı T2'nun yasal daşınman olarak atanmasına, karar verilmiştir....

        Kısıtlı adayı ile ilgili Ankara Şehir Hastanesi'nce tanzim edilen 15/06/2021 tarih ve 3217 nolu sağlık kurulu raporuna göre vasi tayini gerekmediği, ancak bilişsel fonksiyonlarda kısmen kısıtlılık nedeniyle yasal danışman atanmasının uygun olduğunun belirtildiği, kısıtlı adayının kısıtlanmayı ve yasal danışman atanmasını kabul etmediği, kısıtlı adayının kendisine eşinin ya da çocuklarının yasal danışman olarak atanmasına yönelik talebi bulunmadığından, re'sen ahkâmı şahsiye hukuk mahkemelerinde görev alan konusunda uzman Av. Muzaffer Kaplan'ın yasal danışman atanmasına karar verildiği" gerekçesiyle, talebin kabulü ile, T3 TMK'nın 429. maddesi uyarınca hastalığı nedeniyle kısmen kısıtlanmasına, TMK'nın 429. maddesinde sayılan hallerde onay ve görüşü alınmak üzere Av. Muzaffer Kaplan'ın kendisine yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasi tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ...'nin geliri ile orantısız harcamaları nedeniyle banka kartları ile yapacağı her türlü harcamalar hususunda kısıtlanmasını, banka kartlarının iptalini ve davacının vasi olarak atanmasını istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda kısıtlı adayının fiil ehliyetinin sınırlandırılarak TMK 429. maddesi uyarınca yasal danışman atanmasına karar verilmiştir....

          HMK'nun 56/1. maddesinde ise " Taraflardan birinin vesayet altına alınması veya kendisine yasal danışman atanması talebi mahkemece uygun bulunur ya da mahkemece gerekli görülürse bu konuda kesin bir karar verilinceye kadar yargılama ertelenebilir" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Dosya içeriğinden davacının ehliyetli olmadığı saptandığı sabit olmakla yukardaki düzenlemeler ışığında taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği açıktır. Hal böyle olunca; ehliyetsiz olduğu 4. ......

            Bu nedenle gerekçeli kararda T10 da vekili olarak gösterilmemiz gerekmektedir, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Raporu hukuka açıkça aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu 16.12.2019 tarihinde kısıtlı adayına sadece bir kaç tane soru sormak suretiyle rapor tanzim ettiğini, hüküm tarihi ve gerekçeli kararın tarafımıza tebliği tarihine çok yakın tarihte kısıtlı adayı ile ilgili hastane kayıtlarının ellerine ulaştığını, hastane epikriz raporu ve reçete incelendiğinde kısıtlı adayına vasi atanması ya da yasal danışman atanması gerektiğinin açıkça anlaşıldığını,bu davalar kamu düzeninden olup, taraflarca getirilme ilkesi değil resen araştırma ilkesine dayalı davalardan olduğunu, bu nedenle mahkeme mevcut deliller dışında sonradan ortaya çıkan yeni delilleri de nazara alınmak zorunda olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu