Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

KARAR Davacı, davalı Vakıf dışındaki davalıların murisi ......'ten gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın, satış tarihinden önceki bir tarihte davalı Vakıfa bağışlandığından,vakıf adına tescil edildiğini ileri sürerek, vakıf adına tescil edilen tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın raiç değerinin ve kira tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare Vakıf dışındaki davalılar hakkındaki davasından feragat etmiştir. Davalı Vakıf, husumetin tarafına yöneltilmeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davalılar ...,... ve ... Geniş hakkındaki davadan feragat edildiğinden davanın reddine, Davalı Vakfa yönelik ecrimisil davasının reddine, taşınmazı raiç bedeline yönelik davasının kabulü ile 75.103,50 Tl'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş;hüküm, davalı Vakıf tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, dava konusu taşınmazların tesciline dair getirtilip incelenen tapulama mahkemesinin dosyası içerisindeki tapulama tespit tutanaklarında ve mahkeme ilamında herhangi bir vakıf şerhinin bulunmadığı, kadastronun vakıf şerhi olmadan kesinleştiği, mahkeme kararı olmadan tek taraflı Idari işlem ile sonradan tapu kayıtlarına vakıf şerhi konulmasının Türk Medeni Kanununun 1027. maddesine aykırı olduğu nedeniyle davanın kabulüne 347, 365, 262 ve 374 sayılı parseller üzerindeki Kaya Hatun Vakfı ve Nene Hatun Vakfı şerhinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir. Dava, vakıf şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

      Vakfeden tarafından kuruluş senedinde belirlenen vakfın amaç ve örgütlenme biçimi, zorunluluk bulunmadıkça kural olarak vakıf organlarınca değiştirilip genişletilemez. Bununla birlikte vakfın amacı, geçen zaman içinde tamamen değişik bir anlam ve nitelik kazanmış olursa veya haklı sebepler varsa, Türk Medeni Kanununun 112. ve 113. maddeleri uyarınca vakfın yönetim organı veya denetim makamının istemi üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra vakfın amacı, yönetimi ve malları konusunda mahkemece vakıf senedinde değişiklik yapılabilir. Davacı vakfa ait vakıf senedinin 22. maddesinde; vakıf senedinin değiştirilmesi için yönetim kurulunun teklifi, kurucular kurulunun kabulü ve genel kurulun onayı gerektiği, 12; maddesinde de yönetim kurulunca teklif edilecek vakıf senedi değişikliklerini kabul veya reddetmenin kurucular kurulunun görevleri arasında bulunduğu hükme bağlanmıştır. Somut olayda; mahkemece yapılan yargılama sonunda, .......

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/338 Esas-2014/438 Karar sayılı kararlarına göre galleden yararlanan vakıf evlatları olduğu, vakıf sicil kaydı, dosyası ile aldırılan bilirkişi raporu ile sübuta erdiğinden, davacıların Kayseri'de tescilli ve kurulu bulunan Mülhak T7 galleye müstahak vakıf evladı oldukları anlaşıldığından, açılan davanın kabulüne karar verilmesi yönünde mahkememizde oluşan kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle; "1- )Davanın KABULÜ ile, Davacı T1 T2 T3 Kayseri'de tescilli ve kurulu bulunan Mülhak T7 galleye müstahak vakıf evladı olduklarının TESPİTİNE, " şeklinde karar verilmiştir....

        Davalı T11 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı T8nın mülhak bir vakıf olduğunu ve mütevelli heyeti tarafından yönetildiğini, dava vakıf evlatlığının tespiti talebini içermekte olup bu durumun miras hukukundan farklı ve özel bir durum olduğunu, bu nedenle vakıf hukuku ve vakfiye koşullarına göre araştırma yapılmasını gerektiğini ancak yerel mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz kaldığını, davacıların müteveffa vakıf evladının kan bağı bulunan mirasçısı olması, kendilerinin de vakıf evladı vey/veya galleden istifade eden vakıf evladı olduğu anlamına gelmeyeceğini, davacıların kesinleşmiş mahkeme kararıyla soy bağı olan murislerinin vakıf evladı olduğunu ispat etmeli ve nüfus kayıtlarıyla da bu vakıf evladı olan kişilerle soy bağını ispat etmesi gerektiğini ancak yerel mahkemenin bu hususlar hakkında yeterli inceleme yapmadan kan bağı olan mirasçılarının vakıf evladı olduğu yönünde karar verdiğini, ayrıca bilirkişi raporunda vakfiyenin batın tertipi yönünden yeterince...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedinde Yapılan Değişikliklerin Tescili K A R A R 1-Davacı vakfa ait dava tarihinde yürürlükte bulunan vakıf senedinin hem davacı vakıf yönetiminden hem de Vakıflar Genel Müdürlüğünden, 2-Mahkemece tesciline karar verilen Ankara 34. Noterliğinin 07/02/2006 tarih ve 04069 yevmiye numaralı vakıf senedi değişikliklerine esas olan vakfın yetkili kurulunda alınmış bir karar var ise bu karar ile bu kararın alındığı toplantıya katılanları ve katılmayanları gösterir hazırun listesinin davacı vakıf yönetiminden, Getirtilip, dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Günümüzde VGM aleyhine açılan evlatlık davalarında, galle fazlasına müstehak vakıf evlatlığı ile tevliyete ehil vakıf evlatlığının sık sık karıştırılmakta olduğunu, İkisinin farklı kavramlar olup bir vakıf evladının galleye müstehak olmasının aynı zamanda tevliyete ehil olduğu anlamına gelmediği gibi, Tevliyete ehil bir vakıf evladının da galleye müstehak evlat olmayabileceğini, Galleye müstehak vakıf evlatlığı ve tevliyete ehil vakıf evlatlığının şartlarının her vakıf için ayrı ayrı vakfiyelerinde düzenlendiğini, Bunun için de vakfiyelerin dikkatlice vakıf hukukundan anlayan bilirkişilerce incelenmesi gerektiğini, galleye müstehak vakıf evlatlığının tespiti davalarında, Vakıflar Kanunu ve Yönetmelik hükümleri gereği, davacıların öncelikle; vakıf kurucusu ile nesep ve soy bağını ispatlaması, nüfus kayıtlarıyla silsile yoluyla vakfedene ulaşmasının gerekmekte olduğunu, akabinde de vakfiye incelenerek evlada intifa...

          Dava, tapuda vakıf şerhinin terkini isteğine ilişkindir. 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmü gereğince; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....

            Mahkemece, Vakıflar İdaresinin cevabi yazısına ekli 15.02.2010 tarihli idari rapora göre; nizalı vakfın taviz bedeline tabi olmadığı, tedavüllü eski kayıtlar üzerinde de herhangi bir vakıf şerhi görülmediği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmü gereğince; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....

              UYAP Entegrasyonu