"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vakıf vekili dava dilekçesinde, vakfın yetkili kurullarının 01.06.2004 günlü toplantısında vakıf senedinin bazı maddelerinin değiştirilmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek Kartal 1. Noterliğinde düzenlenen 30.06.2004 tarih 20036 yevmiye numaralı değişiklik senedinin tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında Vakıflar Genel Müdürlüğünün 30.07.2004 tarih ve 12188 sayılı yazısı ile vakıf senedinde bazı düzeltmelerin yapılmasının istenmesi üzerine, davacı vakıf tarafından istem doğrultusunda Kartal 1....
Vakıf Senedinin 3/a maddesinde "Çalışan Üye" deyiminin, Banka, Vakıf, Sandık ve İştiraklerinde ana sözleşme, Yönetmelik ve Hizmet Akdi ile çalışanları ifade ettiği, 5/a maddesinde banka, Vakıf ve Sandığa sürekli hizmet akti ile alınan tüm personelin işe başlarken vakfa üye oldukları, bunların vakfın "Çalışan Üyeleri" olduğu, Vakıf senedinin 41/2.maddesi uyarınca Vakıf üye veya yararlananı sıfatını kaybedenler ile vakıf senedindeki sosyal yardımlara hak kazanmadan ölenlerin yasal mirasçılarına o tarihe kadar kendilerinden veya murislerinden alınan aidat ve prim tutarı TTK.nin 468. maddesi gereğince geri verileceği şeklinde düzenlenmiştir. Vakıf senedinin tescili tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Vakıf senedinde atıf yapılan Mülga TTK'nin 468.maddesinin yeni TTK'deki karşılık maddesi 522.maddedir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının vakıfta 15.06.1987 tarihinde sekreter olarak işe başladığını, 18.06.1993 tarihinde vakıf senedinin 7. maddesinde vakıf müdürü olarak atandığını, 01.08.2003 tarihinde vakıf yönetim kurulu kararı ile görevine son verildiğini, 12.03.2012 tarihinde vakıf müdürü olarak görevine başladığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vakıf müdürlüğünün yönetim kurulu organının üzerinde olduğunu, davacının işçi olmadığını, iş kanunlarına tabi olmadığını, bu nedenle tazminat alacak hakkının bulunmadığını, bağımsız hareket ettiğini, ayrıca feshin de haklı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir....
Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....
Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığının çözümü için, kayda işlenen “Sultan Murat Vakfı”nın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....
Dava, vakıf kurucu üyelerinden davacının, vakıf yönetim kurulundaki görevlerine son verilmesine dair yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğu ile yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesindede, vakıf ile üyeler arasındaki davaların vakıf merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 51. maddesinde ise, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 106.maddeye göre vakıf senedinde vakfın ikametgahının (yerleşim yerinin) gösterilmesi gerektiği hükme bağlandığından; dernek, şirket, kooperatif veya vakıfların ikametgahını (yerleşim yerini) tüzük, anasözleşme veya vakıf senedine göre kolayca tespit etmek...
Dava, vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 maddesine göre hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre, dava dilekçesinde İpek Sokullu'un vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Duruşmada davacı ... kızı....'in galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğuna karar verilmesini talep etmiş ise de, bu konuda harcı yatırılmak sureti ile açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece taleple bağlı kalarak “vakıf evladı olduğunun tespitine” karar vermekle yetinmesi gerekirken galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davalı vakfın 2007-2009 yılları işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen teftiş raporunu esas alarak; vakıf yöneticilerinin mevzuata aykırı davrandıkları, vakıf kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmayıp basiretli bir idareci gibi hareket etmeyerek vakfı zarara uğrattıkları, vakıf tarafından yapılan bazı harcamaları kayıtlara intikal ettirmedikleri, harcamaların usulsüz olduğu ileri sürülerek 5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 10. maddesine aykırılıklar nedeniyle vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 10. maddesinde, görevinden alınan vakıf yöneticilerinin meclis üyesi olamayacakları ve beş yıl süreyle aynı vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacakları, ayrıca ikinci fıkranın (c), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen bu nedenlerle görevinden...
Ancak; Davacılar ... ile Müsvet Balcıoğlu vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesini istedikleri halde, talep aşılarak galleye müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. satırında "davacılar"dan sonra gelen kısmın çıkartılarak, yerine "davacılardan ... ve Müsvet Balcıoğlu'nun Ankara'da kurulu 2012/4593-5491 olan Hoca İbadullah Kızı Bula Hatun Vakfı'nın vakıf evladı olduklarının, davacı ...'ın ise aynı vakfın galleye müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine" ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mukataalı vakıf, zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Bu halde somut uyuşmazlığın çözümü için dava konusu taşınmaz üzerindeki mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....