Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık,vakfın gelir fazlasından faydalanmaya yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun (5737 sayılı Kanun) 3, 6 ve 76 ncı maddeleri, Vakıflar Yönetmeliğinin 23, 28, 53 ve 55 inci maddeleri, 24.02.1943 tarihli ve 1942/27 Esas, 1943/11 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 3....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/115 Esas sayılı kararı ile sabit olduğunu belirterek davacının gelir fazlasına müstahak evladı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan vakıfların mazbut vakıf olduğunu, idarelerince yönetilmekte ve temsil edilmekte olduğunu, davacının vakfın soyundan geldiğinin; veraset ilamı, nüfus kayıtları, vakfiye, mahkeme karar ve bilirkişi incelemesi ile kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/05/2019 tarih 2017/431 Esas 2019/209 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin davasının kabulü ile davacı T1 "Hacı Ahmet Ağa Bin Sinan Bin Hasan" vakfı ile "Hacı İbrahim Oğlu Tireli Kethüda Zade Hacı Mustafa Ağa" vakıflarının gelir fazlasından istifade etmeye müstehak evladı olduğunun tespitine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Açılan dava; vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacılarca; babaları olan Saadettin Nebipaşagil'in Kayaosman ve Hemşiresi Humahatun Vakfının vakıf evladı olarak gelirinden pay aldığı ve babalarının vefatından sonra mirasçıları olarak kendilerinin de pay almaya devam etmek istemeleri gerekçesiyle işbu dava açılmıştır. Dava dosyası içerisinde yer alan Kadıköy 20. Noterliği'nin 29.03.2013 tarihli mirasçılık belgesine göre; davacıların babası olan Saadettin Nebipaşagil'in 17.03.2013 tarihinde vefat ettiği ve geriye mirasçı olarak davacıları bıraktığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içerisinde bulunan nüfus kayıtları ile de davacıların nesep bağı tespit edilmiştir....

    evlat hissesi alma hakkının onun alt soyuna intikal ettiğini, davacının vakfın gelirinden yararlanamadığını belirterek T1 davalı Mülhak T6 evladı olduğu ve bu vakfın galle fazlasından yararlanma hakkına sahip olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 440 ve 441, 442 inci maddesi, 2. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun (5737 sayılı Kanun) 3, 6, 7 ve 75 inci maddeleri, 3. 24.02.1943 tarihli ve 1942/27 Esas, 1943/11 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 4. Vakıflar Yönetmeliğinin 23, 28, 53 ve 55 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

      yararlandığı mahkeme kararı ile sabit olan davacıları miras bırakanı olan annesinin ölümü ile vakıftan evlat hissesi alma hakkı onun alt soyuna intikal etmediğini, davalı vakfın gelirinden davacının yararlanamıyor olması dolayısı ile davacının davalı vakfın evladı olduğunun tespiti ile söz konusu vakfın galle fazlasından yararlanma hakkına sahip olduğunun tespiti amacıyla dava açtıklarını, davacı T1 davalı(mülhak) T5 evladı olduğunun ve bu vakfın galle fazlasından yararlanma hakkına sahip olduğunun tespitini talep etmiştir....

      Türk Ticaret Kanunu'na göre ticari işletmeye bağlı olarak ticari sayılan faaliyetler, Gelir Vergisi Kanunu yönünden de kural olarak ticari ve sınai faaliyet olarak kabul edilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, bu kanunun uygulanmasında hangi kazançların ticari kazanç sayılacağı maddenin devamında sayılmıştır. Maddede menkul kıymet alım-satımı ile devamlı uğraşmak ticari faaliyet olarak nitelendirilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun yukarıda belirtilen hükümlerine göre ticari ve sınai faaliyetin sermaye emek karışımı bir kaynağa dayandığı anlaşılmaktadır. Ticari faaliyetin en önemli özelliği gelir sağlama amacına yönelik faaliyetin olması faaliyetin ticari bir organizasyona dayalı bulunması ve faaliyetin devamlılık arz etmesidir. Gelir elde etmek ve devamlılık unsurları iktisadi işletmenin de en önemli özelliğidir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2009/626-2012/231 sayılı kısmen kabul kararının Yargıtayca onandığı, ancak bu davada vakfın tüm malvarlığının inceleme konusu yapılmadığı, yalnızca Bayramiçte bulunan ve davalı İdare yönetiminde bulunan taşınmazların envanterinin çıkardığı, davalı İdarenin dava konusu Vakfın malvarlığını vakfın amacına aykırı kullandığı, bir kısmının akibetinin bilinemediği, bir kısmının çok cüz’i bedellerle elden çıkarıldığı, idarenin dava dilekçesinde ayrıntıları belirtilen çok sayıda taşınmazın akibetinin ve satıldıysa bedellerinin ne şekilde kullanıldığının araştırılması gerektiği, dava konusu vakfın Vakıfbank B grubu hisse senetlerinin bulunduğu, bu senetlerin akibetinin de araştırılması gerektiği, vakfın bir kısım taşınmazlarının Hazinece istimlak edildiği, bu konuda davalı İdare ile dava dışı Hazine arasında Ezine Tapulama Mahkemesinin 2013/4 Esas sayılı davasının devam ettiği ileri sürülerek; vakfın satılan istimlak edilen taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir kararı...

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Vakıflar Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı vakfın mülhak bir vakıf olup mütevelli tarafından yönetildiğini, mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen evladın vakıf gelir fazlasından vakfiyedeki koşullara göre yararlanmak için açtığı davaya galle fazlasına müstehikliğin tespiti davası dendiğini, kural olarak bir vakfın gailesinden pay alabilmek için evladı vakıftan olmanın yeterli olmadığını, galle fazlasının hangi niteliklere haiz vakıf evlatlarına verileceğine veya paylaştırılacağının vakfiyedeki şartlara göte tespitinin gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre bu tür davalarda nüfus kaydı, veraset ilamı, şahsiyet kayıtlan gibi belgelerle davacının kendisini vakfedenle irtibatlandırmasının zorunlu olduğunu, davacı vekilinin bu soy bağı ilişkisini belgeleriyle kanıtlaması gerektiğini, davanın galleden istifade eden vakıf evlatlığının tespiti talebini içermekte olup bunun miras hukukundan farklı ve özel bir durum olduğunu, bu...

          UYAP Entegrasyonu