Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki ... ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....

    Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen “... Vakfı”nın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....

      Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....

        Dava, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istemine ilişkindir. 1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 101. maddesine göre vakıf, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olduğu, aynı Kanun'un 102. maddesi gereği vakıf kurma iradesinin, resmî senetle veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanacağı, vakfın yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanacağı; 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 89. maddesinde ise, vakıf senedinin düzenleme şeklinde yapılması gerektiği yapılacak değişikliğin de aynı usule tabi olduğu hükme bağlandığından; vakıf senedinde yapılması istenilen değişiklik de resmi senetle, diğer bir deyimle noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmalıdır....

          , vakıf senedine göre bunun mümkün olmaması halinde müvekkillerinin vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vakıf senedi değişikliğinin tescili istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vakıf senedinin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; 6100 Sayılı HMK'nın 382. maddesine göre vakıf senedi tescilinin çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, aynı yasanın 383. maddesi gereğince bu tür işlere bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ...'...

            İlk derece mahkemesince davacının vakıf evlatlarından T1 ın Nesime Hanım İbneti Mahmut Oğlu Hasan Ağa Vakfının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğu sabit olduğundan davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bir kimsenin belli bir vakfın gallesine hak kazanabilmesi için öncelikle o vakfın kurucusu ile aralarında soy bağının kurulmuş olması (vakıf evladı olduğunun yöntemince saptanması) ; ayrıca vakıf senedinde evladın galleden (vakıf gelirinden) yararlanacağına ilişkin açık hüküm bulunması ve bunun için belli koşullar öngörülmüş ise bu koşullarında gerçekleşmiş bulunması gerekir. Davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun kanıtlanması gerekir....

            na ait vakıf senedinin 16.maddesi aynen; "Kurulması için arsa bağışında bulunduğum Üniversite veya Yüksekokul Vakfın gelirinden her sene %20 nispetinde istifade edecektir." düzenlemesi yanında, 17. madde de ise; "Vakıf Yönetim Kurulunun münasip göreceği mahalle inşa edilecek Kur'an Kursu için %2 nispetinde yardım yapılacağı"; ve 18. maddesine göre ise; "Vakıf yönetimi yıl içinde elde ettiği brüt gelirlerin %20'sini idame masrafları ile ihtiyatlara ve vakıf mal varlığını arttıracak yatırımlara kalan %80'inin ise vakıf amaçlarına ayrılması ve harcanması zorunludur" hükümlerinin mevcut olduğu, dava konusu uyuşmazlık bu üç maddenin birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Vakıf hukukunda esas olan vakfın varlığını sürdürmesi ve amacını gerçekleştirmek için yeterli malvarlığının bulunmasıdır....

              Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespiti mahkemeye, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 6. maddesi gereğince atama (tevcih) ise davalı idareye ait bir görevdir. Vakfiyeler, vakıf davalarında birinci derecede delil olup (..., ...; ... Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, 1996, Sh. 428), kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe vakıf davalarında yazılı delil olarak kullanılamazlar. (Mecelle md.1739) Vakfiyelerin uygulanma şartı, bunların ifade ettikleri maddelerin sabit ve meşhur olmasıdır. Dava konusu vakfa ait vakfiye yerine kaim 27 ... 1341 H. tarihli ilamda, "...'...

                Dava, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 101. maddesine göre vakıf, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olduğu, aynı Kanun'un 102. maddesi gereği vakıf kurma iradesinin, resmî senetle veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanacağı, vakfın yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanacağı düzenlenmiştir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfların, malvarlığını ve vakıf şartlarını içeren belgeyi vakıf senedi olarak tanımlamıştır. Yürürlükte bulunan ve değiştirilmedikçe vakfı ve üyelerini bağlayan mevcut vakıf senedindeki hükümlere göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu