Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacının murisi ... 10.01.2017 başlangıç tarihli 10 yıl süreli uzun süreli hayat sigortası poliçesi yaptırmıştır. Muris 03.01.2019 tarihinde ani kalp krizi sebebiyle vefat etmiştir. Dosya içerisinde bulunan hayat sigortası başvuru formunda murisin sağlığı ile ilgili sorulara hayır cevabı verdiği ve imzası ile bunu tevsik ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan şeker hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur. Murisin 03.01.2019 tarihli ölüm belgesinin incelenmesinde üst kısmında hekim tarafından "ani kalp krizi/ Doğal Ölüm" yazdığı anlaşılmaktadır....
un dava dışı Şekerbank'tan zirai kredi çektiğini, kredi çektiği banka ile anlaşmalı davalı sigorta şirketince murise hayat sigortası yapıldığını, kredi sözleşmesi devam ederken murisin yakalandığı mide kanseri hastalığı sonucu vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinden bankaya kredi borcunu ödemesi için başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketince zararın teminat dışı olduğu belirtilerek kredi borcunun ödenmediğini, müvekkillerin aleyhine dava dışı banka tarafından yapılan icra takibi nedeniyle davacıların tüm kredi borcunu faiziyle birlikte ödemek zorunda kaldıklarını belirterek 30.000,00 TL sigorta bedeli ile fazladan ödemek zorunda kaldıkları 18.500,00 TL nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, davacıların tazminat talebinin muris beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve hastalığını gizlediği için teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Maddesinde "bilgilendirme" sürecinde kredi kuruluşunun ve sigorta şirketlerinin müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğu hükmüne göre, bilgilendirme yapılmaması sebebiyle davacının ve dava dışı sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, dolayısıyla dava dışı sigorta şirketinin haksız olarak ödemediği hayat sigorta teminatları sebebiyle davacı bankanın davalılardan talepte bulunmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı banka ile bankadan kredi kullanan muris ... arasında hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, 1.6.2012 tarihli hayat sigortası soru formunda murisin herhangi bir hastalığının olmadığını, kalp kanser tedavisi görmediğini belirttiği, yine poliçe tanziminden sonra sigortalının kronik akciğer hastalığı, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle öldüğü anlaşılmaktadır. ......
Hukuk Dairesi'nin 2011/4708 Esas - 2013/5886 Karar sayılı emsal kararı) Bu durumda, yapılan açıklamalar karşısında, davacılar, murisin beyan yükümlülüğüne aykırı hareketi nedeni ile sigorta poliçesi kapsamında tazminat ödemesi yapılamayacak olan kredi borcundan da sorumlu olacaktır. Somut olayda; Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından gelen 18/12/2020 tarihli yazı cevabında davalı olarak gösterilen Ziraat Sigorta A.Ş. nin 31/08/2020 tarihine kadar hayat dışı sigorta branşında faaliyet gösterdiği 27/08/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararıyla Güneş Sigorta A.Ş. Tarafından devralındığı, birleşme sonrasında ticari ünvanının '' Türkiye Sigorta A.Ş.'' olarak değiştirildiği, mevcut durumda Türkiye Sigorta A.Ş. nin hayat dışı sigortalar branşında faaliyet gösterdiği belirtilmiştir. 05/02/2016 tarihinde imzalanan kredi grup hayat sigortası sertifikasının tarafları T11 ile Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş....
Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....
Şubesi’nden 20.000,00 TL kredi kullandığını, ... tarafından ... Emeklilik A.Ş’den hayat sigortası poliçesinin yapıldığını, 3. kişi lehine yapılan hayat sigortacısı lehine ... Sigorta A.Ş’nin kendi menfaatini yani davacıların murisi ...’ı riziko işçisi olarak kendi lehine sigorta ettirdiğini, ...’ın 09.04.2010 tarihinde vefat ettiğini, kredi borcu için müvekkillerinin 15.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar toplam 8.441,45 TL ödeme yaptığını, bu nedenle hayat sigortası poliçesi kapsamında kalması nedeni ile 20.000,00 TL kredi borcundan dolayı ...’ye borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri tarafından ödenmiş bulunan 8.441,45 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Tüketici Mahkemesince ise, davacının, banka tarafından kredi kullandırılan dava dışı hayat poliçesi sahibi müteveffanın vefat etmesi nedeniyle vefat teminatının davalı şirketin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile tazmin edilmesi istemi ile dava açtığı, davanın, sigortalıya karşı açılmış bir dava olmadığı, kredi kullandıran kurum tarafından hayat sigortası poliçesinde davacının dain-i mürtehin olarak göstermiş olması nedeniyle bu hakkına dayanarak sigorta şirketine karşı davanın açıldığı, bu nedenle HMK'nın 15. maddesinin uyuşmazlıkta geçerli olmayıp HMK'nın genel yetkiye ilişkin düzenlemelerinin geçerli olduğu, davalıların adreslerinin İstanbul Adliyesinin yetki sınırları içerisinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/09/2017 NUMARASI: 2014/1051 Esas - 2017/684 Karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hayat Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 23/12/2020 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi ...'nın ... Bankası Kartal Çarşı Şubesinden ... no.lu kredi hesabından 10.000,00 TL anapara olmak üzere 36 ay taksitli toplam 13.355,56 TL bireysel kredi kullandığını, ... Bankası Kartal Çarşı Şubesi tarafından müteveffa ...'ya davalı şirket tarafından 28/12/2011 başlangıç ve 28/12/2014 bitiş tarihli 3 yıl süreli 24531755 no.lu vefat teminatlı ... Hayat Sigortası katılım Sertifikası düzenlenerek, kredinin tamamına sigorta teminatı sağlandığını, sigortalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/494 KARAR NO : 2018/320 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 25/08/2017 KARAR TARİHİ : 19/04/2018 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin ... ... tarihinde vefat ettiğini, vefat etmeden önce ... Bankası A.Ş. ile kredi sözleşmesi imzaladığını, kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirket bünyesinde ... sertifika numaralı ... başlangıç-... bitiş tarihli hayat sigortasının mevcut olduğunu, yine davalı şirket bünyesinde ... adına kanuni varisleri lehine ... başlangıç-... bitiş tarihli ... numaralı hayat sigortası yaptıklarını, davalı sigorta şirketi tarafından ... numaralı 20.000,00 TL ölüm teminatlı hayat sigortası kapsamında ...’in ......
itibariyle 70 yaşın üzerinde olan muris için hayat sigortası poliçesi düzenlemesi nedeniyle kusurlu olduğunu, kredi veren ve sigorta poliçesini acente sıfatıyla düzenleyen ve aralarında organik bağ bulunan davalı bankanın davalı sigorta şirketi ile birlikte zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, (KISACA, 70 yaşını doldurmuş ve sigorta yapılmaması gereken bir kişiye sigorta yapılarak, sigorta sözleşmesinin yenilenme tarihinde sözleşmeyi yenilemeyip, kredi ile ilgili icra takibine geçilmesi, sigortalının 70 yaşını doldurması nedeniyle yenilenmediğini beyan eden bankanın tüketicilere gerekli bilgilendirme ve bildirimi yapmayarak tüketiciden haksız para tahsil etmeye çalıştığın, kötüniyetli olduğunu, bu nedenle borcun tamamının banka üzerinde bırakılması gerektiğini, )belirterek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi borcunun poliçe kapsamında sigorta şirketinden tahsil edilerek arta kalan tazminatın müvekkillerine ödenmesine karar...