Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemine itiraz davasının reddine, taşınmazın oman niteliği ile tescili talebi açısından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ......

    İdaresi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkında davanın husumet yönünden reddi kararının yanlış olduğunu, dava konusu yerin evveliyatında orman olup orman arazisi niteliğinde bulunduğunu, taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman tahdidi içinde bulunmasına rağmen orman olarak tespit edilmediğini, mahkemenin görev yönünden ret kararının da usul ve kanuna aykırı olduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacı tarafın uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden, ......

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacı tarafın uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden, ... Mahallesi 453 parselin, 22/a madde çalışması sırasında 102 ada 6 parsel olarak sınırlandırıldığı ve dava konusu taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, 3402 ... Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan çalışmaların, Kanun, Yönetmelik ve Genelgelere uygun yapıldığı, parselin yeni miktarındaki farklılığın sebebinin eski paftanın tersimat edildiği dönemdeki teknolojiden kaynaklandığının rapor edildiği, netice olarak, 22/a çalışmalarında bir hata bulunmadığı, uygulama kadastro çalışmalarında, davanın, dava konusu taşınmazın tapu maliklerine karşı yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumetten reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, 3402 ......

        Uygulama kadastrosu yapılırken, tesis kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

          Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulması'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; Davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/a maddesine yapılan itirazın reddi ile, ........ mahallesi eski 2462 parsel yönünden 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 28060 ada 10 parsel sayısında ve 539,88 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına; Davacı ... İdaresinin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir....

            Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüyle davacının adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde azalma değil bilakis artma meydana geldiği ve bu haliyle uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüden dava açmakta hukuki yararanını bulunmadığı, mülkiyet istemi yönünden ise mahkemenin görevsiz olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de, bilindiği üzere Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi olup mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

            Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

              Mahkemece ... ve Köy İşleri Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumetten, Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın esastan, ... ve Orman Bakanlığı aleyhine açılan davanın usul ve esastan REDDİNE karar verilmiş hüküm davacı gerçek kişi tarafından esasa, Orman Yönetimi tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1999 yılında, daha önce sınırlaması kesinleşen orman kadastrosunun aplikasyonu, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılmış, 27.05.2005 tarihinde ilan edilmiştir....

                Davacının, varsa, tesis kadastrosuna ve dolayısıyla da mülkiyete ilişkin olan taleplerinin, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki eldeki davada dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının tesis kadastrosuna ve mülkiyete ilişkin talepleri bakımından ise tefrik ve akabinde de görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi sağlanmalı, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki talepler bakımından ise yargılamaya devam edilip toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu