Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Çekişmeli 11955 ada 14, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının onaylı örneklerinin, 2- Çekişmeli 11955 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinden uygulama tespitinin hükmen kesinleştiği anlaşıldığından sözü edilen taşınmazın uygulama tespitinin hükmen kesinleşmesine esas dava dosyasının, 3- Çekişmeli taşınmazlara ait uygulama kadastrosu sırasında tanzim edilen ada raporu ve eki krokilerin getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosya kapsamından,davacı hazinenin 07.02.2003 tarihinde 37 ada 99 ve 100 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiası ile açtığı ve dava sırasında orman idaresininde katıldığı dava sonunda, Urla Asliye Hukuk Mahkemesince 08.03.2006 tarihinde Tapu iptali ve tescili davasından tefrik edilen orman kadastrosuna itiraz davası görevsizlikle Kadastro Mahkemesine aktarılmış, Kadastro Mahkemesincede orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptaline dair verilen 14.10.2009 tarihli karar, Yargıtay 20....

      Mahkemece davanın kabulüne, fen ve orman bilirkişi tarafından düzenlenen 26.07.2006 tarihli ek krokili raporda (A1) ve (A2) ile işaretlenen sırasıyla 1.412,97m2 ve 152,95 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile işaretlenen bölümünün mera olarak tespitine karar verilmiş hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir Dava, mera komisyon kararının iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.05.1969 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman sınırlamasına itiraz ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 132 ada 50 parsel sayılı 2014 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., bu parselin bir bölümünün Haziran 1966 tarih 1 nolu tapuda kayıtlı olup, kendisine ait tarla olduğunu, aynı tapu kaydı kapsamında kalan 48 parselin adına tesbit ve tescil edildiğini, dayandığı tapu kapsamında kalan 50 parsel içindeki bölümün tapusunun iptali ve adına tescili iddiası ile dava açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davaya konu ... Köyü 317 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1983 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, 08/05/1945 tarih 20, 19/07/1963 tarih 22 sayılı tapu kaydı,1937 tarih 112 sayılı tarihli vergi kaydı ile zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir....

            Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2)Orman İdaresi'nin davasının yalnızca mülkiyet, bir başka deyişle davanın kesinleşen orman tahdidi iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmeli, 3)Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; bu cümleden olarak uygulama kadastro...

            DELİLLER: İddia, savunma,çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tutanakları,tapu kayıt örnekleri ile tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Somut olayda öncelikle belirlenmesi gereken husus, davanın 1977 yılında yapılan ve 1978 yıllarında kesinleşen kadastro tespitlerine itiraz istemi mi ,bir başka deyişle mülkiyete yönelik bir dava mı yoksa taşınmazların bulunduğu yörede 2016 yılında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosuna itiraz istemine mi ilişkin olduğudur. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olup uygulama kadastrosunun amacı mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi, mülkiyet uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamaz....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yenileme kadastrosu (22/a) tespitine itiraz ve ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Yerel mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış ve davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Mahkeme tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan verilen hüküm usul ve yasaya aykırıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesinden kaynaklanan kadastro tespitine itiraz davalarında; Anılan yasa hükmüne göre "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve TMK.nın 1026.maddesine göre işlem yapılır....

            Dava tapu iptali ve tescile ilişkindir. Dosya arasına getirtilen kadastro mahkemesine ait 2005/22 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden davacı ... Büyük isimli bir kişi tarafından çekişmeli Bademce Köyü 101 ada 1 sayılı orman parselinin bir bölümünün kendisine ait tarım alanı olduğu iddiası ile Orman Yönetimi ve Hazine hasım gösterilmek suretiyle kadastro tespitine itiraz davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen dava dosyası henüz derdest ve kadastro tutanağı kesinleşmemiş durumdadır. Hazinenin temyize konu dosyada açmış olduğu dava 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 26/ D maddesi gereğince kadastro tespitine itiraz davasına katılım niteliğindedir. Her iki davanın sebebi ve tarafları farklıdır. Bu nedenle ... Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine aktarılması gerekirken değinilen yön göz ardı edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve parsele revizyon gören Mart 1975 tarih 15 nolu tapu kaydının 126 ve 158 nolu zeytincilik parsellerine ait olduğu, zeytincilik parselasyon krokisinin tam olarak yerine uygulama olanağı bulunmadığı, batıda 389 nolu parsele uygulanan ve 157 nolu zeytincilik parseline ait olan Mart 1975 tarih 14 nolu tapu kaydının güney sınırının 126 nolu zeytincilik parselinin sahibi olan davalıların miras bırakanı ...'...

                UYAP Entegrasyonu