Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiş; ... kadastrosu, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek, ......

    .- Dava konusu 28253 ada 47 (Eski 1386) parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın .... maddesi ile eklenen Ek-.... madde kapsamında kullanım kadastrosu tutanağı veya güncelleme listesi düzenlenip düzenlenmediği ilgili merciiden sorularak, kullanım kadastrosu yapılmış ise ilgili kadastro tutanak ve tapu kayıt örneklerinin veya güncelleme listesi düzenlenmişse güncelleme listeleri ile güncelleme askı ilan tutanak örneklerinin, ...- Uygulama kadastrosu ile oluşan 28253 ada 47 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tutanak örneği ile kadastro sonucu oluşan tapu kaydının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Köyü 155 parsel sayılı 13310 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1975 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12 maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1975 yılında yapılmıştır. 1978 yılında arazi kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmaz davalı kişiler ardına tespit ve tescil edilmiştir....

        Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari bir işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....

          Uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Uygulama kadastrosunda mülkiyet ihtilafının halli Kadastro Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevidir. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....

            İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. 3....

              Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, tespite itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....

              Bu nedenle mülkiyete yönelik tapu iptal ve tescil davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kısmen ... kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca ... Yönetiminden, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına 26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

                  Ne var ki, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen davaya konu bölüm 10883 ada 36 parsel sayısı ile tespit edilen uygulama kadastrosu parselinin dışında kalmakla, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesince yapılan uygulama kadastrosu ihtilafına değil, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Uygulama tutanağı dışında yolda bırakılan yerin mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevi ise kadastro mahkemesinin görevi dışındadır. Taraf koşulunun değerlendirilmesi de görevli mahkemece nazara alınacak husustur....

                    UYAP Entegrasyonu