Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA 1- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan bozma öncesi verilen uyarlama isteminin reddine ilişkin 19.07.2005 tarihli karar temyiz incelemesi kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiği ve incelemenin resen temyize tabi kasten insan öldürme suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapıldığı anlaşıldığı halde, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan bozma sonrası uyarlama isteminin reddine ilişkin yeniden verilen karar hukuksal değerden yoksun kabul edilmiştir. 2- Kasten insan öldürme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükümlü ... hakkında 765 Sayılı TCK.nun 448, 51/1, 59, 31, 33. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1....

    Ağır Ceza Mahkemesince kurulan 13.01.1995 tarih ve 1994/242 Esas - 1995/1 Karar sayılı hükmüne yönelik yapılan uyarlama talebi sonucunda; a) Maktule yönelik eylemi nedeniyle kasten öldürme suçundan kurulan hükme yönelik uyarlama talebinin kabulüyle; TCK'nin 81/1, 29, 62 ve 53. maddeleri gereğince 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, b) 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik yapılan uyarlama talebinin reddine dair kararı. TÜRK MİLLETİ ADINA Hükümlü hakkında, mahalli mahkemece uyarlama yargılaması sonucu verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümlünün, kasten öldürme suçundan 765 sayılı TCK'nin 448, 51/1, 59. maddeleri uyarınca, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/1, 765 sayılı TCK'nin 59. maddeleri uyarınca kurulup, Yargıtay 1....

      Tekerrüre esas alınan ilamın elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkûmiyet hükmü olması karşısında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ile getirilen düzenleme gereğince uyarlama yapılıp TCK.nın 58. maddesinin uygulanma olanağının tartışılması gerekmekte ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizcede benimsenen 13.12.2011 gün ve 2011/10-214 Esas, 2011/270 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; sanığın sabıkasında yer alan cezayı içeren mahkûmiyet hükmüne ilişkin, sonradan yürürlüğe giren yasa hükümleri uyarınca uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılması, uyarlama yapılmamışsa mahkemesince uyarlama yapılmasının sağlanması hususunun infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır....

        Ancak ilk suçun 01.06.2005 tarihinden önce işlenmesi halinde tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar bakımından bu mahkumiyet hükmü ile ilgili bir uyarlama yargılamasının yapılmasının gerekli olup olmadığına bakılması, uyarlama yapılmamış ve/veya hatalı yapılmış olması halinde ise bu hususun infazda yerine getirelebileceği hususu ışığında; Somut dosyamıza gelince Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2001 gün, 2001/282 esas ve 2001/30 karar sayılı mahkumiyet hükmü ile ilgili 27.10.2005 tarih 2005/1648 Değişik iş sayılı uyarlama kararı dikkate alındığında, Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2001 gün 2001/282-30 sayılı ilamı ile ilgili uyarlama kararının tekerrüre esas teşkil ettiğini belirtilmekle yetinilmesi gerektiğinin düşünülmemesi kanuna aykırı ise de, bu hususun mahallinde gözetilmesi olanaklı kabul edilmekle bozma nedeni yapılmamıştır....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükümlünün, 765 sayılı TCK’nın 404/2 ve 59. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 647 sayılı Kanun'un 4 ve 6. maddeleri gereğince 600.000.000 TL ağır para cezasına çevrilmesine dair 05.05.2005 tarih 1999/1201 esas.- 2005/329 karar sayılı ilk hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 5237 sayılı TCK’nın 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesiyle uyarlama üzerine son olarak verilen 10.10.2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine, incelemeye konu 05/03/2015 tarihli mahkûmiyet hükmünün kurulduğu anlaşıldığından; yapılan duruşmaya, kesinleşen hükme ve karardaki gerekçeye göre, hükümlünün yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak; Uyarlama öncesi kesinleşen 05.05.2005 tarihli kararda sanık hakkında sonuç olarak 600.-TL adli para cezasına hükmedilmesine rağmen, uyarlama sonrası 6000....

            a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan uyarlama sonucu kurulan ve re'sen de temyize tabi olmayan mahkumiyet hükmüne yönelik herhangi bir temyiz başvurusunda bulunulmamış olması karşısında, bu suçtan kurulan hüküm temyiz incelemesi dışı bırakılmış; hükümlü hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan uyarlama sonucu kurulan hükme yönelik olarak temyiz incelemesi re'sen yapılmıştır. 2)Hükümlü ... hakkında, 765 sayılı TCK'nun 448, 59, 31 ve 33. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince onanmak suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca duruşma açılarak kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla, maktul ...'...

              Hükümlü ... hakkında; 765 sayılı TCK.nun 448/1, 51/1, 59/2, 81/1, 491/2, 59/2, 81/2. maddeleri gereğince kurulup kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 7/2 ve 5252 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi gereğince yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama yargılaması sonucunda bozmaya uyularak verilen kasten öldürme suçundan uyarlama isteminin kabulüne, hırsızlık suçu yönünden uyarlama isteminin reddine dair hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlü müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna dayanan temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde...

                ın cezasının yeniden belirlenmesine dair hükümle sınırlı inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/05/2011 gün ve 2011/3-66-2011/96 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinden sonra kesinleşen hükümlerin, gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasına konu edilmeleri durumunda, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek kanun yolu 5275 sayılı Kanunun 101/3. madde-fıkrası uyarınca itiraz olup temyizi mümkün bulunmadığından, CMK'nın 264. maddesi gereğince bu karara yönelik temyiz talepleri itiraz mahiyetinde görülerek mahallinde merciince bir karar verilmek üzere incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Lehe olan 765 sayılı TCK'nın 504/7, 522/1, 59/2, 647 sayılı Kanun'un 6. maddeleri gereği erteli 6 ay 20 gün hapis cezası, 4.45 TL adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca yapılan uyarlama yargılaması sonucunda kesinleşen önceki hükmün hükümlünün lehine olduğu kabul edildiğinde, uyarlama talebinin reddine ve 5237 sayılı TCK ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'da öngörülen yaptırım ve infaz sistemi karşısında önceki kesinleşen hükümde yer alan ağır hapis ve ağır para cezalarının hapis ve adli para cezalarına dönüştürülmesine karar verilmesi gerektiği; ayrıca TCK'nın 7. maddesi uyarınca hükümlü lehine yapılan uyarlama yargılamasına ilişkin giderlerin hükümlüye yüklenemeyeceği gözetilmeden önceki kesinleşen hükmün tekrarlanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün...

                    gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Yasanın 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun' un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Yasanın 101/3. fıkrası uyarınca itiraz yasa yolu olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu