Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in yokluğunda verilen 05/12/2014 tarihli gerekçeli kararın tebliği için sanığın bildirdiği en son adresi esas alınarak doğrudan "MERNİS adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın usülsüz olması karşısında, sanığın temyizinin süresinde olduğu anlaşılmakla, temyizin reddine ilişkin 07/04/2015 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

    'ın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliği için sanığın mahkemede bildirdiği en son adresi esas alınarak doğrudan "MERNİS adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan yapılan tebligatın usülsüz olması karşısında, mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine dair ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen şikayeti davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 26.04.2013 gün ve 2013/2301 esas, 2013/2704 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: -K A R A R- Dairemizin 26.04.2013 gün, 2013/2301 E, 2013/2704 K sayılı bozma ilamının, karar düzeltme talep eden şikayetçi banka vekiline tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içinde rastlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, şayet tebliğ yapılmış ise tebliğ belgesinin eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, tebliğ yapılmamışsa bu hususun ikmali için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zaman aşımı itirazında bulunduğu, Mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, zaman aşımı itirazının ise süreden reddedildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda Mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

          Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir....

            yapılması gerektiğinden muhtıra ile birlikte yapılan ödeme emrinin de usulsüz olduğu, İİK'nun 54/1 maddesine göre muhtıra tebliğinden sonrasında ise usulüne uygun tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmediği dikkate alındığında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf sebebi yerindedir....

            İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Erzurum 3. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Erzurum 1. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Erzurum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....

                Davalı İsmail vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline yapılan tebligatın usülsüz olduğunu, müvekkilinin Belediye Huzurevinde ikamet ettiğini ve usülsüz yapılan tebligat nedeniyle taraf teşkilinin sağlanamadığını, taraf teşkili sağlanmadan keşif yapılmasının uygun olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; Bursa ili Osmangazi ilçesi Selimiye Mah. kain tapunun 5407 Ada, 2 Parselde, kat mülkiyeti tesis edilmiş 2. kat, 7 nolu bağımsız bölümün açık arttırma suretiyle satılarak ortaklığın giderilmesine dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davalı T4 vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının huzur evinde kalmakta ve bu sebeple muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, cevap dilekçesi ve delil listesini sunamadığını, oğlunun borcundan dolayı ikamet ettiği ve haline münasip evin satışının yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminde bulunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhine başlatılan takipte çıkarılan ödeme emri tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığı, takipten 03.09.2012 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 03.09.2012 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ödeme emri tebligatında tebliğ memurunun imzası bulunmadığı için usulsüz olduğu, usul ekonomisi bakımından imza şikayeti ile ilgili olarak bilirkişi inclemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu