"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanıklar mahkumiyetlerine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanıklara yapılan tebligatın usülsüz olduğu tespit edilmekle 5271 sayılı CMK'nin 42/1. maddesi gereğince sanıkların eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulü ile yapılan incelemede; Sanıklara seçimlik cezadan hapis cezası tercih edildiği halde 5237 sayılı TCK'nin 50/2. maddesine aykırı olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi temyiz edenin sıfatı göz önüne alınarak aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün talebe uygun olarak ONANMASINA, 29.05.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ...’ın yokluğunda verilen hükmün, kovuşturma aşamasında sorgu sırasında bildirdiği adres yerine soruşturma aşamasındaki eski adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu, sanığın öğrenme üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 03.03.2011 tarihli dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin, sanık ...’ın yaralama suçuna ilişkin temyizi hakkında görüş içermediği, Anlaşıldığından, sanıklar ... ve ...’ın temyiz davası istekleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, dosyanın ek tebliğname düzenlendikten sonra Dairemize yollanılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GERİ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit,6136 sayılı Kanuna aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre,sanık müdafii tarafından mahkemeye sunulan 10/04/2015 tarihli dilekçede eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulduğu anlaşılmakla; CMK’nın 42. maddesi gereğince talep hakkında karar verme yetkisi Yargıtay’a ait olduğundan, mahkemece verilen 10/04/2015 tarihli ek kararın hukuksal değerden yoksun olduğu belirlenerek ve sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin tebligatın, savunmasında bildirdiği adrese çıkartılarak, taşındığı şeklinde açıklama yapılmak suretiyle babası ...’e tebliğ edildiğinin belirtilmesi, ancak nüfus kaydına göre adı geçen kişinin, tebliğ tarihinden önce vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, yapılan tebligatın usülsüz olması nedeniyle temyiz istemi süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü...
(m. 35/1) "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." (m. 35/2) “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” (m. 35/4) Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Aleyhine geçit hakkı tesis edilen 128 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davalı ...'e tebliğe çıkarılan dava dilekçesinin muhatabın tanınmadığı notuyla bila tebliğ iade edildiği, daha sonra ön inceleme duruşması ile bilirkişi raporunun tekrar aynı adrese yapılan tebligatının muhatabın bulunamaması sebebiyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre usülsüz olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda: dava dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 103 davetiyesi gönderilmediğine ilişkin iddialar ileri sürülmüştür. Mahkemece, davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece öncelikle davacıların usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirildikten sonra, geçerli bir haciz olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle davacıların meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İncelemeye konu Meskeniyet şikayetine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin taşkın hacze ilişkin şikayeti niteliği itibariyle kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından istinaf başvuru talebinin USULDEN REDDİNE, 3- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 5- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- Kararın taraflara tebliğ edilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren meskeniyet şikayeti yönünden 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak, taşkın haciz şikayeti yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlulara çıkartılan kıymet takdiri raporlarının tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında "Muhatap tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığından komşusu isim ve imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın iş takibinde olduğundan ilgili mahalle muhtarlığına 7201 sayalı T.K'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği komşusuna haber verilerek 2 nolu haber formül kapısına yapıştırıldı" şerhi yer almaktadır. Sözkonusu tebligatta, muhatabın adreste bulunmadığını iş takibinde olduğunu beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığından yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazın bulunduğu ve mahkemece, HMK'nun 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat:” başlıklı 16. maddesinde “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ...
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....