emri, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihinde ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresine TK'nun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmekle, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi yönündeki İlk Derece mahkemesi kararı yerinde olup, istinaf isteminin reddi gerektiği kanaatiyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
İİK'nun 60/1. maddesinde; icra müdürünün takip talebi üzerine ödeme emri düzenleyeceği, İİK' nun 61/1. maddesinde ise; takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinden, takip dayanağı senet suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin şerh bulunduğu görülmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nda takip öncesi alınan ihtiyati haciz kararının ayrıca borçluya tebliği zorunlu olmadığı gibi, takip talebi içeriğinde bu karara ilişkin bilgilerin de bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddi ile borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebligatının iptali şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2021/10658 E. sayılı takip dosyasında, davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirketin Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğu bulunan tüzel kişilerden olup, yasa hükmüne aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında "örnek 7 ödeme emri ve takip dayanağı belge sureti" ibaresi bulunmasına rağmen, ödeme emri ekinde takip dayanağı olan belgelerin onaylı veya tasdikli bir suretinin bulunmadığını, alacağın neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını beyanla; müvekkil şirketin elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen bu yolla yapılmayan tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin söz konusu icra dosyasına vekaletname sundukları tarih olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine, ödeme emri ekinde dayanak belgelerin bulunmaması nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini...
ın ölümünden sonra müvekkillerine ödeme emri tebligatı yapılması gerekirken ödeme emri tebligatı yapılmadığını, bu nedenle takip dosyasındaki işlemlerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiasıyla murisin ölümünden sonra yapılan işlemlerin iptali ile müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmesini talep etmekle birlikte ayrıca, müvekkillerine tebliğ edilen kıymet takdiri raporu tebliğlerinin usulsüz olduğu iddiası ile kıymet takdirlerine itiraz ettiği görülmüştür. Şikayetçiler vekilinin mahkemeye sunduğu 13.11.2015 havale tarihli dilekçesi ile müvekkillerinin murisine yapılan ödeme emri tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir....
Borçlu her ne kadar ödeme emrinde yazılı 20.857,84- TL borcu ödeme emrinin 05.03.2020 tarihinde tebliği üzerine 09.03.2020 tarihinde yatırmış ise de, borçlunun takibe konu alacak üzerinden %4,55 oranında hesaplanan 949,03- TL tahsil harcı, 306,18- TL takip tarihinden itibaren muhtıra tarihine kadar işlemiş faizi, 54,40- TL başvurma harcı, 76- TL takip masrafı, 3.128,68- TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.514,29- TL bakiye borcunu ödemediği, bakiye borç hesabında hukuka aykırılık mevcut olmadığından kendisine muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının takip dosyasından fazla ödeme talebinde bulunulduğu iddiasına itibar edilmemiştir. O halde, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden, sair şikayet ve itirazların esas yönünden reddi yerine, davacının bir kısım talepleri incelenmeksizin, yalnızca usulsüz tebliğ şikayetinin esası incelenmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibin iptali şikayetidir. Dairemizin 2018/2556 Esas, 2019/1317 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesince ödeme emri tebligatındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 31/01/2020 tarihli Nedim Uçar imzalı raporda "imzanın T1 eli ürünü olmadığı" belirtilmiş, bu rapor esas alınarak ödeme emri tebligatı usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne, kambiyo şikayetinin de süresinde olduğu kabul edilerek, şikayetin esası incelenerek takibin iptaline karar verilmiştir....
, ödeme emri içerir *12* nolu tebligatın 7201 Sy....
Mahkemece; Şikayetin kabulü ile; Pınarbaşı(Kayseri) İcra Dairesinin 2018/37 Esas sayılı dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğundan iptali ile; ödeme emrine ıttıla tarihinin 13/10/2021 tarihi olarak kabulüne, takip şekline göre davacının diğer talepleri hakkında icra müdürlüğünce işlem yapılacağından mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu kabul edilerek buna göre davanın süreden reddine karar verilmiş ise de, davacıya ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, tebliğ işleminin TK'nun 21/1 maddesine göre gerçekleştirildiği, muhatabın nerede olduğunun sorulduğu, komşu isminin yazıldığı, ancak hangi komşuya haber verildiğinin belirtilmediği (en yakın komşuya haber verildiği belirtilmiş ise de komşunun isim ve soy isminin mazbataya şerh düşülmediği) bu haliyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, davacının imzaya ve borca itirazı ile şikayeti süresinde olduğundan davacının imzaya ve borca itirazına ile şikayet nedenlerine ilişkin deliller toplanıp esas hakkında karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu kabul edilerek süreden red kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
ve 26.05.2021 tarihli kıymet takdiri bilirkişi raporu tebligatının iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 20.10.2021 tarihinin ödeme emrinin ve kıymet takdiri bilirkişi raporunun tebliği tarihi olarak kabul edilmesini, dosya kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....