Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkiline çıkarılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, çıkarılan ilk tebligatta T.K. 21/2 maddesinin uygulandığını ve bunun Tebligat Kanununa aykırı olduğunu, tebliğ mazbatası üzerinde bilgilendirmenin yapıldığı iddia edilen güvenlik görevlisinin imzasının bulunmadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını ve yetkili dairelerin ... İcra Müdürlükleri olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde alacağın EURO cinsinden belirtildiği ve TL karşılığının belirtilmediği bu hususun İİK'nın 58. maddesine aykırı olduğu iddiaları ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, takip dosyasında ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapıldığını, ödeme emrinde talep edilen toplam miktarın TL cinsinden belirtildiğini ve ödeme emrinin İİK'da belirtilen hususlara uygun olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edilerek; ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından, mahkemece bu hususun re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği, usulsüz tebligatlar sebebiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca başta ödeme emri tebliği olmak üzere şikayetçi borçluya yapılan tüm tebligatların tebliğ tarihinin takibi öğrenme tarihi olan 01.09.2021 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına yapılan tüm itirazlar süresinde olduğundan itirazların kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. C....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Haczedilmezlik şikayeti yönünden; Alacaklı tarafından ilamsız takipte, borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüyle birlikte İİK'nun 82/3 maddesi kapsamında aile bireylerinin zorunlu ihtiyacı için lüzumlu eşyanın haczedilemeyeceğinden bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek karar verildiği haczedilmezlik şikayetine ilişkin yargılama yapılmadığı karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Bu durumda davacı tarafın takipten, beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu UYAP sistemi kayıtları ile sabit olduğundan davacının haberdar olma tarihi olarak en azından 19/07/2022 tarihinin kabulü gerekmekte olup bu tarihe göre 04/08/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti süresinden sonradır. Bu hal karşısında mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin şikayetin esası hakkında değerlendirme yapılarak reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Öte yandan İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret olduğu için, borçluya ödeme emri tebliğ edildiği halde, borçlu süresinde itiraz etmeyerek takip kesinleşmiş ve daha sonra borçlu ölmüş ise, takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının, mirasçılara ödeme emri çıkarmasına gerek yoktur....
Somut olayda; dairemizin 27.04.2018 tarih, ve 2016/30808 E. 2018/3806 K. sayılı kararı ile ödeme emri tebliğatının Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre usule aykırı olduğundan şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yargılama yapıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, dairemizin bozma ilamına uyularak; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken "ödeme emri tebligatının iptaline" karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Sayılı kararının HMK.nun 355/1,353/1- b-2 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, A-Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile , Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2021/1650 E. Sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itirazın REDDİNE, İİK.nun 58. Maddesi gereğince Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2021/1650 E....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/11463 Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte yetkiye, borca, faize, ferilerine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı, yetkiye ve borca itirazın yasal süre içerisinde ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; istinafa konu usulsüz tebligat şikayeti dışında, davacı borçluya aynı icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin bulunduğu, ilgili şikayetin Bakırköy 9. İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyasında incelenerek şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı borçlu tarafından istinaf edildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır....
İ.İ.K.’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır....
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, takip dosyasına sunulan ve Uyap sistemine 19.02.2016 tarihinde tarandığı anlaşılan, 04.02.2016 havale tarihli dilekçe ile, ödeme emri tebliğ edilen Şehmus Turan isminde bir çalışanın bulunmadığı ileri sürülerek, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayet dilekçesinde, bu dilekçedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....