İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2021 NUMARASI : 2021/318 ESAS- 2021/463 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 11/12/2020 tarihinde müvekkilleri, aleyhine İstanbul 25. İcra Dairesi 2020/26687 E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğinin müvekkilin eski adresine çıkartıldığını, iade olduğunu, bunun üzerine şirketin mersis adresine tebligat gönderildiğini, tebligatın usulsüz olarak iade edildiğini, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebini inceleyerek ilk tebligatın usulsüz olduğunu resen tespit ederek talebi reddetmesi gerekirken T.K'nun 35. md. göre tebligat talebini kabul ettiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 02/03/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı T2'in Giresun İcra Müdürlüğü 2021/10160 Esas sayılı dosyasına yönelik borca itirazının reddine, davacı T1 yönünden Giresun İcra Müdürlüğü 2021/10160 Esas sayılı dosyasındaki tarafına gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 21/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, davacı T1'in Giresun İcra Müdürlüğü 2021/10160 Esas sayılı dosyasına yönelik borca itirazının reddine, davacı T1 yönünden Giresun İcra Müdürlüğü 2021/10159 Esas sayılı dosyasındaki tarafına gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 21/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, davacı T1'in Giresun İcra Müdürlüğü 2021/10159 Esas sayılı dosyasına yönelik borca itirazının reddine karar verilmiş, tebligatın usulüne aykırı yapılmasında davalının kusuru bulunmadığından aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, takip geçici olarak durdurulmadığından davacılar aleyhine tazminata hükmedilmemiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve senette tanzim tarihinin mevcut olmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve senet kambiyo senedi vasfında olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz sonucunda Dairemizce, ödeme emri tebligatının dosya içerisinde olmadığı, borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesinin takibin kesinleştiği...
Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin açıkça bir şikayeti olmayan borçlu; İİK.nun 168. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 27.03.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itiraz ettiğini bildirmiştir. İİK'nun 168/ 4-5. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, açıkça usulsüz tebliğ şikayeti olmayan borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek reddedilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 11/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ödeme emri tebliğ yapıldığı müvekkili şirketin daimi çalışanı olan Ayşe Kurt isimli şahsın müvekkili şirkette evrak almaya yetkili şahıs olmadığından bu şahsa yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Tüzüğünün 18. Maddesine aykırı olduğunu, tebliğ yapılan çalışanın evrak almaya yetkili olup olmadığının araştırılmaksızın ve tebliğ mazbatasında bu yönde herhangi bir ibareye yer verilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, müvekkili şirkete 07/07/2020 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile iptaline ve bu iş bu tebligattan haberdar olunduğu 07/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliği işlemi usulsüzdür. Bu durumda, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesindeki "Tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir." hükmü karşısında davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 27.10.2020 olarak düzeltilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsizdir....
Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ileri sürülürken dosyadaki adreslerine çıkarılan tüm icra emri ve hesap kat ihtarı tebliğ belgelerinde gerçeğe aykırı tespitler bulunduğu iddia edilerek buna ilişkin delillerini bildirmiş, buna ilaveten 11/10/2018 tarihli tebligatta teslim alan olarak kendisine atfen atılan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek bu konuda C. Başsavcılığına şikayette bulunduğunu beyan etmiştir. İİK'nun 150/ı. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir.Bu durumda, uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise en geç icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. (Yargıtay 34 XX 122/6268E.2022/13431K.)...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir ödeme emri tebligatı için zarfın üzerinde tebligatın ödeme emri ihtiva ettiğine ilişkin çelişkiden uzak, açık ve anlaşılır bir şerh bulunmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili şirkete yapılan 27.08.2020 tarihli ödeme emri tebligatının kanuna ve yönetmeliklere aykırı olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen 27.08.2020 tarihli tebligatın usulsüz bir ödeme emri tebligatı olup hukuk aleminde herhangi sonuç doğurmadığını, keza tebliğe yetkili kişilerin durumu ve onlara tebliğ edilememe nedenleri ayrıntılı olarak tebligat zarfı üzerine şerh edilmeksizin doğrudan şirket yetkilisinin bulunmadığı bahsi ile Elif Dikmen isimli şahsa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, davaya konu icra dosyasından "bu zarfta ödeme icra emri vardır" şerhi ile gönderilen içinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın müvekkili şirkete 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca süresi içinde 07.09.2020...
Somut olayda; davacı aleyhine, davalı/alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, takibe konu bonolarda davacının düzenleyen sıfatıyla yer aldığı ve adresinin Bahçeşehir/İstanbul olduğu, davacının bilinen Bahçeşehir adresine ödeme emri gönderilmeksizin, mernis adresi olan Şabanözü/Çankırı adresine gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, aynı adrese TK'nın 21/2.maddesi gereğince ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacının bilinen adresine ödeme emri gönderilmeden, doğrudan mernis adresine ödeme emri gönderildiği, iadesi üzerine TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapıldığı anlaşıldığından, davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işlemi usulsüzdür. Açıklanan nedenlerle, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir. Dolayısıyla Mahkemenin, yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazın süreden reddine ilişkin kararı da isabetsizdir....