WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/516 esas sayılı dosyası) davacı takip borçlusuna dava dilekçesinin 30/01/2021 tarihinde ve duruşma gününü içeren tebligatında 11/01/2021 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle, usulsüz ödeme emri tebligatından en geç 11/01/2021 tarihinde haberdar olduğu gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar vermiş ise de; tahliye davasının (Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/516 Esas 2021/233 Karar) istinaf incelemesinde Dairemizin 26/10/2021 tarih 2021/864 Esas ; 2021/1506 Karar sayılı ilamı ile dava dosyasında yapılan tebliğin usulsüz olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, belirtilerek iş bu usulsüz tebliğ şikayetinin eksik inceleme nedeniyle mahkemesine gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 10/05/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

Ancak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi gereğince borçlunun her türlü itirazını ödeme emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçeyle veya sözlü olarak icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekli olup bu hususta icra mahkemesi nezdinde yapılacak başvuru bir hüküm ifade etmez. Bu husus gözetilerek mahkemece sadece usulsüz tebligat şikayeti doğrultusunda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken icra takibinin durdurulmasına da karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması İİK. nun 16.maddesine dayalı "şikayet" olup, aynı maddenin 1.fıkrası gereğince şikayetin, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekir....

    O halde mahkemece, duruşma açılması, tarafların diyecekleri sorularak (mümkün ise) şikayete konu ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının aslının incelenmesi ve sonucuna göre usulsüz tebliğ şikayeti ve sair itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca ...’in icra takip dosyasının tarafı olmaması sebebiyle gerekçeli kararın karar başlığında davalı olarak gösterilmesi doğru olmamıştır. Ancak Mahkeme tarafından düzeltilebilecek bir durum olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde borçluya ödeme emrinin 19.03.2022 tarihinde adreste imzadan imtina eden komşusu Hacı ...., adlı şahsin beyanına göre muhatapların çarşıya gittiği belirterek doğrudan mahalle muhtarına tebliğ edildiği ancak haber bırakılan komşu isminin tebligat mazbatasına yazılmadığı bu bakımdan Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz tebliğ edildiği, borçlunun borca itirazını takip şekline göre icra müdürlüğüne yapması gerektiğinden Mahkemede ileri sürmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2022/4748 Esas sayılı dosyasındaki davacı-borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ tarihlerinin 12.04.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, davacıların diğer taleplerinin takip şekline göre İcra Müdürlüğüne yapması gerektiğinden bu hususlarda karar verilmesine...

        Mahkemece, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin iade edilmesi üzerine iade edilen adres ile mernis adresinin aynı olması nedeniyle TK 21/2 maddesine göre davacının adres kayıt sistemindeki adresine tebliğin yapıldığı, bu haliyle davacı borçluya yapılan tebliğinin Tebligat Kanunu ve Tüzüğüne uygun olduğu, davacı tarafından ödeme emriyle beraber belge suretlerinin gönderilmediği iddia edilmiş ise de borçluya gönderilen ödeme emri tebellüğ parçasının incelenmesinde ''7 örnek ödeme emri borç dayanağı belge suretleri'' olarak belirtildiği, aksinin şikayetçi tarafından ispatlanamadığı, yine davacının ödeme emrinde banka hesap numarasının bulunmadığına ilişkin şikayeti ise usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği için süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetlerin reddine karar verilmiştir....

        Borçlu vekili, asıl dava dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayetinde bulunmuştur. Ödeme emri; “birlikte işçisi ... imzasına” şerhiyle 01.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı belirtilmediğinden tebligat usulsüzdür. Borçlu, dava dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmediği için, mahkemeye başvuru tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğinden, başvuru süresindedir. Bu durumda mahkemece, asıl davada ileri sürülen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca mahkemeye başvuru tarihine göre düzeltilmesi, birleşen dosyada ileri sürülen şikayetler yönünden ise, işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İcra Dairesi'nin 2021/4183 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı Sompo Sigorta olarak görünen dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin eline ulaşan 06/06/2021 tarihli tebligat sayesinde ilgili icra dosyasından haberdar olduğunu ve 07/06/2021 tarihinde borca itirazını yaptığını ifade ve özetle; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dairesine sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapıldığını bu nedenle davanın öncelikle usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacının şikayetinin hak düşürücü süre yönünden reddine dair karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte borçlu olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

            Somut olayda, ödeme emri davacı borçluya 23/12/2020 tarihinde, 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu ise 04/08/2021 tarihinde (bizzat kendi imzasına) tebliğ edilmiş olup, davacı tarafın 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğine ilişkin bir iddiası da mevcut değildir. Hal böyle olunca da, davacı borçlunun en geç 04/08/2021 tarihinde takipten ve ödeme emrinin tebliği işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafça da, yukarıda belirtilen öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde (11/08/2021) ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinde de bulunulmuştur. Mahkemece bu yöndeki şikayetin süre yönünden reddi hukuken isabetli değildir....

            UYAP Entegrasyonu