İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02.6.2015 tarih ve 2015/23 E. - 2015/242 K. sayılı ilamı ile reddi üzerine kararın borçlu tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 22.3.2016 tarih ve 2015/31881 E. - 2016/8319 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, bozma üzerine dosyanın anılan mahkemenin 2016/266 Esasına kaydedildiği ve 12.01.2017'de verilen kararla şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebliğ tarihinin 16.01.2015 olarak tespitine hükmedildiği, kararın bu hali ile 10.9.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 16.01.2015 olarak belirlenmesine ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.01.2017 tarih ve 2016/266 E. - 2017/31 K. sayılı mahkeme kararı kesinleşmiş olduğundan, 19.01.2015 tarihinde mahkemeye yapılan kambiyo vasfına ilişkin şikayetin İİK'nun 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince yasal beş günlük süre içerisinde yapıldığının kabulü gerekmektedir....
Somut olayda; icra dosyasından çıkarılan ödeme emrinin takip borçlusu olmayıp borçtu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarıldığı, şikayetçiye ise ödeme emrinin hiç tebliğ edilmediği ihtilafsız olup, öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Ancak şikayet konusu takipte, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Bu durumda, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine ve itiraz süresi işlemeye başlamadığına göre, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, şikayetçi...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/17563 E. sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı Sıdıka Baran olarak görünen dosyadan müvekkiline Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 06.10.2020 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini, ödeme emrinin müvekkilinin iş yeri adresi olan adreste tebliğ almaya muktedir kimse olmaması nedeniyle muhtara tebliğ edilmiş gibi gösterildiğini, ancak muhtara da bırakılmadığını, iş yeri adresine herhangi bir haber kağıdı bırakılmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.10.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulü ile takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olmadığı için senet kambiyo vasfında olmadığından, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/886 KARAR NO : 2021/263 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVAS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2018/662 ESAS - 2019/211 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Sivas 4. İcra Müdürlüğünün 2018/3734 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebligatı adresin kapalı olduğundan bahisle TK 21 maddesine göre muhtara bırakılmış ise de yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme tarihi olan 26/12/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini belirterek, borca, fer'ilerine, dayanak evrakın kambiyo vasfına ve tebligatın usülsüzlüğüne itiraz etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu bu sebeple davanın süresinde olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve imzaya itiraz davasına ilişkindir....
Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ödeme emrinin 18/06/2021 tarihinde bizzat davacı borçlunun imzasına tebliğ edilmiş olmasına, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatındaki imzaya açıkça itiraz da edilmemiş olmasına, tebligatın usulüne uygun olmasına, davanın ise ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle yasal 5 günlük sürede açılmamış olmasına, eski hale iade için bir sebep gösterilmemiş olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Manisa 1....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacının icra mahkemesine müracaat ile İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018 E. Sayılı takip dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin 08/08/2018 olarak düzeltilmesine, takibe konu senedin teminat senedi olması sebebi ile kambiyo senedi vasfında olmadığından müvekkili aleyhine yapılan takibin iptalini talep ettiği, mahkemece Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/18338 E. sayılı dosyasında takip borçlusu T1 ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/08/2018 tarihi olarak tespitine, davacının kambiyo takibine yönelik şikayetinin usulsüz tebligat nedeniyle süresinde olduğu gözönüne alınarak şikayetinin kabulü ile İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/18338 E....
nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğden muttali olduğu 25/08/2014 tarihinin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine karşı süresinde açılan davanın esasının incelenmesi gerekir. 2) Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin itiraz tarihi itibariyle henüz kesinleşmediği, hukuki tasnifin de hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 169/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. O halde, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin borçlunun takipten haberdar olduğunu belirttiği 25/08/2014 tarihi olarak düzeltilerek, borçlunun yasal itiraz süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....