Somut olayda icra dosyasının incelenmesinde, ödeme emri tebligatı olmadığı görülmektedir. Borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesi takibin kesinleştiği anlamına gelmez. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. O halde mahkemece, icra dosyasında borçlunun çalıştığı kuruma gönderilen haciz müzekkeresi nedeniyle, kurum tarafından ilk maaş kesintisinin ne zaman yapıldığı, icra dosyasında bulunan 01.07.2014 tarihli, “Mersin 1....
emri göndereceğini, madde hükmünün aksinden hareketle, kambiyo vasfı taşımayan kıymetli evrakla ilgili olarak takip talebinin reddedilmesi gerektiğinin tartışmasız olduğunu, takibe konu edilen çekin arkasında bankaya ibraz tarihi olarak 17/04/2019 ibaresi olmasına ve keşide tarihi olan 15/03/2019 tarihi üzerinden 10 gün geçmekle çek vasfını yitirmesine rağmen icra memurunca kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklının kambiyo vasfını yitirmiş senetle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna ilişkin olarak örnek 10 ödeme emri ile takibe başlaması nedeniyle her ne kadar takibe konu diğer senedin kambiyo vasfını kontrol etmesi gerekirken ilgili kontrolleri sağlamayan memur muamelesini şikayetle takibin iptalini ve yargılama devam ederken takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibine başlanmış, borçlu kendisine yapılan 10 örnek ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek diğer itiraz sebepleri ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine hükmedilmiştir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde ; kapıcı ...'in beyanına göre muhatabın dışarıda olduğu tespit edilerek TK'nun 21/1. maddesi uyarınca 15.09.2011 tarihinde tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2019/522 ESAS - 2019/934 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/1879 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığını, gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatın tarihinin 30/04/2019 olarak düzeltilmesini talep ettiğini, takip dayanağı senette bedel kısmının, ödeme gününün ve tanzim tarihinin sonradan doldurulduğunu belirterek, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve senette tanzim tarihinin mevcut olmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve senet kambiyo senedi vasfında olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz sonucunda Dairemizce, ödeme emri tebligatının dosya içerisinde olmadığı, borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesinin takibin kesinleştiği...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarında yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle her iki takip dosyasında da yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, ispattan yoksun olduğunu, 10 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, ayrıca borca da itiraz edildiğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazda İİK'nın 168. maddesi kapsamında belge ile itiraz edilebileceğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, borca itirazın da hukuka aykırı olduğunu, gönderilen balıkların bozuk olduğu iddiasına ilişkin müvekkillerine gönderilen bir ihtarname, ihbarname veya açılmış bir dava da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini ve takibe dayanak senedin kambiyo vasfı taşımadığından takibin iptalini talep ettiği; mahkemece ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği, senedin de kambiyo vasfı taşıdığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs...
Ticaret sicil adres kayıtları ikinci ödeme emrinin tebliği işlemleri sırasında incelendiğini ve adresin değiştirildiğinin tespit edildiğini, borçlunun kendisine gönderilecek ödeme emrinin tebliğinin imkansızlığını sağlamak ve davalı/alacaklı müvekkilden mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ve icra işlemlerini sürüncemede bırakmak isteğinde olduğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....