Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2020/11774 Esas sayılı dosyası kapsamında 95 barkod nolu tebliğ mazbatası ile müvekkiline tebliğe çıkarılan ödeme emri 23.07.2020 tarihinde muhatara tebliğ olduğunu, anılan tebligatın usulsüz olduğunu tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, tebligatın içeriği ile takibin içeriğinin birbirine uymadığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde çıkarılan tebligatın usulsüz şekilde muhtara tebliğ olunması Tebligat Kanunu 21/2 , 23/1- 8 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2 maddelerine aykırı olduğunu, anılan nedenlerle ödeme emrinin iptaline ve dosya kapsamında müvekkilinin taşınır ve taşınmaz malları üzerine konulan hacizlerin fekkine ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

Dairemizce istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan değerlendirmelere göre; borçlu T3’e yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borçlu T3’in itirazlarını yasal süresinde icra mahkemesinde ileri sürmediği, ödeme emri tebliğ tarihinde ergin olmayan diğer borçlular yönünden velilerine ödeme emri tebliğ edilmediğinden ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olup şikayet ve itirazlarının süresinde mahkeme önüne getirildiği, her ne kadar takipte istenen işlemiş faiz miktarında fazlalık bulunsa da borçlular tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığı gözetilerek takip sonrası faize ilişkin bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle ödeme emrinin borçlular T1 ve T3 yönünden düzeltilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emri tebliği ile takip işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, ödeme emrinde borçlular aleyhine Muammer Özkılınç mirasçısı olarak takip başlatıldığının yazıldığını, murise ait arsa üzerine müvekkili tarafından yapılan bina karşılığı ödemenin murisin ölümü nedeniyle yapılamaması ve davacının diğer mirasçı kardeşi ile ihtilaf halinde olmaları nedeniyle borcu ödeyemeyeceğini bildirmesi üzerine mirasçılar aleyhine takibe geçildiğini, davacının mirası reddetmediğini, muristen takibe konu borcu da karşılayacak şekilde yüklü miras kaldığını, ödeme emrinin tebliği tarihinde davacının yurt dışında veya hastanede olmadığını, adresten sürekli olarak ayrılmadığını, aynı il sınırlarındaki yazlığında olduğunu, bu şekilde olağan hayatına devam ettiğini, tebligata itiraz edilebilmesi için hukuken kabul edilebilir bir gerekçe sunulmadığını, aynı tebligatın takibin diğer borçlusu olan davacının kardeşine de yapıldığını, ihtilaf halinde dahi olsalar kardeşinin...

Her ne kadar örnek no:14 tahliye emri tebliği usulsüz ise de, davacı kiracı tebligatı öğrendiğini beyan ettiğinden usulsüz olan tebligat geçerli hale gelmiştir. Bu durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'n 32. maddesi uyarınca davacı kiracıya örnek no:14 tahliye emri tebliğ tarihi davacı kiracı tebligatı öğrendiği tarihi beyan etmediğinden en geç dava tarihi itibariyle tebligatı öğrendiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğundan dosyada aksi kanıtlanmayan tarih olan 01/11/2022 tarihidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32 . maddesi ile 2004 sayılı İİK'nun 16.maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü'nün 2022/18483 Esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen örnek no:14 tahliye emrinin tebliğ tarihinin 01/11/2022 olarak düzeltilmesine'' karar verildiği görülmüştür....

ye tebliğ edilen tebligatın usule aykırı olduğunu, alacaklının cevap dilekçesinde masraf alacağının sehven yazıldığının belirtilmesi nedeniyle ödeme emrinde belirtilen masraf isimli “ 1.057.331,56-TL “ alacağın ödeme emrinden çıkartılmasına karar verilmesi, davanın şikayet yoluna ilişkin olması, İİK 16. maddesi gereğince şikayet yolunda tazminata ilişkin hüküm bulunmaması ve tedbir talebinin kabul edilmemesi sebebiyle yasal şartlarının oluşmaması sebebiyle tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak beyan edilen 26.11.2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinde belirtilen masraf isimli “1.057.331,56 TL“ alacağın ödeme emrinden çıkartılmasına, yasal şartlarının oluşmaması sebebiyle tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Tebligat Kanunun 21/1 maddesine göre yapılmış olması halinde de tebliğ memurunca yönetmeliğin 30 ve 31 maddesindeki koşulların araştırılmasına gerek yoktur, bu nedenle somut olayda davacı şirkete gönderilen ödeme emri tebliği usulüne uygundur. Ödeme emri tebligatı usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 20/04/2018 olduğu mahkememize açılan dava tarihininde 07/12/2018 tarihi olduğu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borca itiraz süresinde kabul edilmemiştir....

    Somut olayda; her ne kadar şikayetçi tarafından 06.08.2007 tarihli ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, şikayetçiye 03.08.2010 tarihinde yenileme emri tebliğ edildiği, şikayetçi tarafça bu tebliğ işlemine yönelik olarak usulsüzlük iddiası ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç 03.08.2010 tarihinde, takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....

    Aynı takip talebine dayanarak alacaklı tarafından bu kez davalıya 7 ve 30 günlük süreleri içeren ikinci bir ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emri davalı borçluya 07.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. İkinci ödeme emrine davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesi'nden, davalının esasa ilişkin tüm itirazlarının daha önceki tahliye davasında incelenerek reddedildiğini ve Yargıtay tarafından onandığını, bu sebeple davalının yeniden itirazının haksız ve usulsüz olduğunu ileri sürerek kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece, davacı kiralayan vekili tarafından davalı borçluya usulüne uygun ihtarlı ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin 07.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 30 günlük ödeme süresi içinde icra takibine konu kira bedellerinin tam ve eksiksiz olarak ödenmediğinin anlaşıldığı, temerrüt olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....

      Somut olayda; davacı - borçlu şirketin ticaret sicil adresine öncelikle olağan yoldan tebligat çıkartıldığı ancak iade edildiği, iade edilen tebligatın "...adresin kapalı olması..." şerhiyle iade edildiği, bu durumda davacı - borçlu şirkete TK'nın 35. maddesi kapsamında yapılan ödeme emri tebligatının ve akabinde TK 35.maddesi uyarınca yapılan tebligatların usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı, İİK'nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....

      tebligatın yapılması gerektiği, ayrıca iş yerinde bulunulmadığı takdirde açık ve ayrıntılı olarak iş yerinde bulunulmama nedeninin açıkça yazılması gerektiğinden, yukarıda belirtilen nedenlerle ödeme emri tebliği usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden açılan davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 31/01/2020 olarak kabulüne " dair karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu