Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkillerinin e-devletinden aleyhine takip başlatıldığını öğrendiği günün 20.09.2019 olduğunu, 21.09.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne giderek kabul ettiği 77.000.TL yi ödediğini, kalan kısmına da itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, bu tarihte dosyada tebligat parçası olmadığnı ve müvekkillerine usulsüz bir ödeme emri tebliğ edildiğini bilmediğini ve bilmesine de imkan olmadığını, İcra Müdürünün tebligat parçasının dönüşünden sonra karar vereceğini söylediğini, Kendilerine ödeme emri, memur kararı tebliğ edilmeyen müvekkilinin 13.10.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne gittiğinde ödeme emrinin tanımadığı bir kişiye tebliğ edildiğini ve bu tebligatı esas alan İcra Müdürünün borca itirazını reddettiğini de öğrendiğini, aynı gün gerek memur muamelesine ve gerekse usulsüz tebligata dair itiraz ve şikayetini icra mahkemesine sunduklarını mahkemenin usulsüz tebligatı ve memur kararını öğrenme tarihlerinin hatalı yazılmış olmakla kararın...

İcra Müdürlüğünün 2019/2648 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespitine, ödeme emrinin ıttıla tarihinin 22/03/2019 olduğunun tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesindeki beyan ve iddialarını tekrar ederek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası ile şikayete ilişkindir. İzmir 12....

İcra Müdürlüğünün 2011/14986 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu dosyadan çıkartılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, dosyanın işlemden kaldırılması ve dosyanın yenilenmesinden sonra 2018/9473 Esas sayısını aldığını, bu dosyadan da müvekkiline usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, yenileme tarihi itibariyle müvekkilinin ikametgah adresinin kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıldığını, gönderilen tebligatta ödeme emrinin de bulunmadığını belirterek, usulsüz tebligata itirazının kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin yenileme emrinin gönderildiği 22/01/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğuna göre, aksi iddia ve ispat edilmeyen ıttıla tarihi olan 27.11.2020 tarihine göre yapılan şikayetin süresinde olduğu, tebliğ evrakında "bu zarfta örnek ödeme emri vardır" yazılı olduğu, dayanak belgenin ödeme emri tebliğ evrakında bulunduğuna dair kayıt bulunmadığı, alacaklının takip işlemlerine devam etmek sureti ile dava açılmasına sebebiyet vermiş olmakla yargılama giderlerinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacının aktif elektronik tebligat adresi bulunduğunu bu nedenle elektronik tebligat yapılması gerektiğini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 23/08/2021 olarak düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emri tebliği tarihi itibariyle KEP adresinin aktif olduğu, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca her dava açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirileceğinden şikayetten sonra haricen tahsil ile dosyanın infaz olması, usulsüz tebligat şikayetinin esastan incelenmesine engel teşkil etmediği, ayrıca ilk derece mahkemesince istinafa konu kararda davalı aleyhine herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekilinin ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek tebliğ tarihinin 03.12.2015 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece istemin kabulü ile ödeme emrinin 03.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18.11.2021 olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Bu durumda borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı Tebligat Kanunu'nun 21/1-2 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüzdür. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 23.02.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olan 25.11.2014 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 168/5.fıkrası gereği 5 günlük yasal sürede yapılan zamanaşımı itirazının esasının incelenmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması nedeniyle tebligatın muhtara bırakıldığının bildirildiği, ancak Tebligat Kanunu 21. maddesi gereği gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu