Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayetin kabulünü talep ettikleri, mahkemece usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 22.03.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız takipte, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayetin kabulünü talep ettiği,ilk derece mahkemesince, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 30/10/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

        İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince, yerinde görülen tebliğ işlemine yönelik şikayetin kabulü ile 22.12.2020 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz ve geçersiz olduğuna, TK'nun 32. maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi bildirilmediğinden dava tarihi olan 15.01.2021 olarak düzeltilmesine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına itiraz eden davacıların tebliğe muttali olduklarını, memur muamelesini şikayet olan davada müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili kurumun tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin olarak hiçbir kusuru bulunmadığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir....

        Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 03.02.2015 tarihini bildirmiş olup, 11.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

          Şikayet, ödeme emrinin tebligatının usulsüz yapılması sebebiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile borca ve ferilerine itiraza yöneliktir. Usule aykırı tebliğin hükmü 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. ve tebligat Yönetmeliğinin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

          İcra Müdürlüğü nezdinde 2017/9946 esas sayılı dosyası kapsamında örnek 13. icra takibine girişildiğini, davacı müvekkilinin mutad meskeni olan Arpaçbahşiş Mahallesi Gümüştur Sitesinde yer alan bağımsız bölümüne ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, ancak anılan adresin müvekkilinin ikametgahı olmadığını, mutad meskeni olduğunu, hem takip talebinde hem de tebligat parçasında müvekkilinin soyadının paraf olmaksızın üzeri çizilmek suretiyle Albayrak'tan Bayraktar'a çevirildiğini, ödeme emrinin müvekkilinin mutad meskeni olan Arpaçbahşiş Mahallesi Gümüştur Sitesine tebliğe çıkarıldığını, müvekkilinin merniste kayıtlı adresinin Menderes mahallesindeki adresi olduğunu, yapılan usulsüz tebligat işlemleri neticesinde haksız ve mesnetsiz takibin kesinleştirildiğini, Mersin 2....

          İcra Müdürlüğü'nce aslı olmayan belgelere dayanılarak düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğu, 30. İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Şikayet olunan... Yemek ve Ziyafet Hizmetleri Ltd. Şti'nin alacaklı olduğu ... 30. İcra Müdürlüğü'nün 2011/24515 Esas sayılı dosyasında borçlu ... Yapı Mimarlık İnş.Taahhüt San ve Tic. Ltd. Şti'nin 3. şahıs ... İnşaat Ltd....

            getirmesi gerektiği halde, 20.01.2020 tarihinde usulüne uygun 3. haciz ihbarnamesinin tebliğine rağmen şikayetçi tarafından 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile de birleşen dosyalardan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine dair şikayetlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

              Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince de şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporunun da tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 26.5.2014 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu