WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 03.10.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu takip dosyasında, borçlunun, mahkememize başvuru dilekçesinde belirttiği tarihten daha önce usulsüz tebliğe muttali olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet dilekçesinde belirttiği tarih olan 19/06/2019 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir....

    Mahkeme; davacıya gönderilen ödeme emrinin 21/04/2014 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine mernis adresine 02/06/2014 tarihinde usule uygun olarak TK 21/2 maddeye göre ödeme emri tebliğ edildiği, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin reddi gerektiği, ödeme emrinin 02/06/2014 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, borçlunun 5 günlük itiraz süresi içinde itiraz veya şikayette bulunmadığı, bu yasal süre geçirildikten sonra 13/02/2019 tarihinde takibin iptali talebinde bulunduğu, bu nedenle davacının takibe konu belgenin kambiyo senedi olmadığı iddiasına dayalı İİK'nun 170/a-2 maddesi gereğince takibin iptali yönündeki şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, davacıya çıkarılan kıymet takdiri raporuna ilişkin tebligatın öncelikle TK'nın 21/1 maddesine göre tebliğe çıkarılması, iade dönmesi halinde ise TK 21/2 maddeye göre tebliğe çıkarılması gerekirken, TK 21/2'ye göre doğrudan tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memurunun da TK 21/2'ye göre tebliğ ettiği, bu haliyle yapılan...

    Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatm usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı karan). Somut olayda: Şikayete konu takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 12.09.2019 tarihinde "Borç Muhtırası" tebliğ edildiği görülmektedir. Şikayetçinin ise borç muhtırasına yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayeti olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 12.09.2019 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 04.01.2021 tarihinde mahkememize yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....

    Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 23.7.2015 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 15.07.2015 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 23.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

      Söz konusu takip dosyasında, borçlunun, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önce usulsüz tebliğe muttali olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 03.06.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 03.06.2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 03/06/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 23.05.2016 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 03/06/2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yukarıda açıklanan Yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüzlük iddiasında bulunulmadığına göre şikayetçinin takipten en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 26.02.2016 Cuma mesai bitimi olduğundan, 11.05.2016 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir. O halde mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de anılan husus tekrar yargılama yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığından sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

            Şikayet eden tarafından beyan edilen öğrenme tarihi 29.12.2020 olup usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekir. Başvuru ise 7 günlük süreden sonra 26.01.2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup şikayetin süresinde yapılmadığı görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, Şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            başlatıldığının ve sair kamu düzenine ilişkin zorunlu unsurların ödeme emrinde belirtilmediğini, yasal zorunluluk gereği dosyaya sunulması ve dosyada muhafaza edilmesi gereken ihtarname tebliğ mazbatası, ipotek belgesi ve akit tablosu belgelerinin aslı ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki belgelerin tasdikli evrak suretlerinin dosyaya ibraz edilmediğini ve muhafaza altına alınmadığını, takip dayanağı belgelerin usulsüz olarak tebliğe çıkartılan ödeme emri ekinde müvekkillerine tebliğe çıkartılmadığını, davacı müvekkilleri aleyhine tebliğe çıkartılan usulsüz tebligat zarfı içinde takip dayanağı ipotek belgesi, ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesi gibi evrakların yer almadığını, icra takibinde borcun sebebinin, dayanak belgelerin vasfının ve temerrüt faizinin hangi tarihte başlatıldığı ve sair müvekkilinin hukuki menfaatini etkileyen hususların İİK.58.madde ve 60.maddeye uygun olarak belirtilmediğini, ödeme emrinin müvekkilleri Hatice Günay Özdemir...

            UYAP Entegrasyonu