WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tespitine, usulsüz tebliğe istinaden yapılan işlemlerin (haciz vs.) iptaline dair aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin KABULÜ ile, beyan ettiği 01/03/2018 tarihinin TK 32. maddesi de gözetilerek TEBLİĞ TARİHİ OLARAK KABULÜNE, Bu tarih itibari ile yasal süresi içerisinde (02/03/2018 tarihinde) icra dosyasına verilen borca itiraz dilekçesi nedeniyle TAKİBİN DURMUŞ OLDUĞUNUN TESPİTİNE, Usulsüz tebliğe istinaden yapılan işlemlerin (haciz vs.)...

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemenin şikayet dilekçelerinde belirttikleri hususlarda hiçbir araştırma yapmadığını ve temeli olmayan gerekçe ile karar vererek gerekçeli karar hakkını ihlal ettiğini, mahkemece henüz kesinleşmeyen ve kesinleştiği kabul edilse bile davacı şirketten ayrı bir tüzel kişiliği olan dava dışı şirketlere yapılan tebligatı davacı şirkete yapılmış kabul etmesinin kabul edilemeyeceğini, İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/90 E. sayılı dosyasından verilen kararın bu şikayet dosyası ile hiç bir iltisakı olmadığını, iki dosya arasında herhangi bir bağ bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....

aynı konutta tebligat yapılabilmesi mümkün olduğunu, işyerinde tebliğ için, daimi evrak memuru olması şartı sağlanmadığını, usulsüz tebligatın yapıldığı adres müvekkilin iş adresi olduğunu, açıklanan nedenlerle; yapılan tebligat usulsüz olduğu ve tebligat müvekkilinin iş yerinde tebligatı alma yetkisi bulunmayan kişilere, muhatabın neden adreste bulunmadığı araştırılmadan, nedeni tebligat parçasına yazılmadan yapıldığını, bu usulsüz tebligat tarihi baz alınamayacağını, dava sonuna kadar dosyadan herhangi bir icrai işlem yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesi talep ettiklerin, müvekkilin haklarının haleldar olmaması için durumdan haberdar olur olmaz dava açıldığını, öncelikle mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin yerinde şikayetlerine itibar edilmeli daha sonrasında imza itirazlarına ilişkin araştırmalar yapılması gerektiğini, imza itirazı hususunda yargılama yapılması için ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, takibe konu yapılan senetteki imza müvekkiline ait...

Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınabilir. Hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılması halinde borçlu, borcun olmadığı, imzanın kendisine ait olmadığı itirazını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ve alacaklının takip hakkının bulunmadığını (şikayet yoluyla) ödeme emrinin tebliğinden itibaren, (tebliğ usulsüz ise öğrenmeden itibaren 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebliğ şikayetini de bildirerek) yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır. Yine ödeme emrine yönelik şikayetlerin de ödeme emrinin tebliğinden itibaren, varsa usulsüz tebliğe yönelik şikayetini de takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır....

İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/06/2007NUMARASI : 2006/1354-2007/549 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;7201 Sayılı Kanunun 32. maddesinde (tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur.) düzenlemesine yer verilmiştir. Gürüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, mahatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek bu işlemin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi muhatabın bildirdiği öğrenme tarihidir. (HGK. 05.06.1991 tarih 1991/12-258 E. 1991/344. K.)...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet&itiraz; usulsüz tebliğe, dayanak senet aslının icra kasasında olmadığına ve bağlı olarak borca ilişkindir. Dayanak, İstanbul 25 İcra Müdürlüğünün 2021/25950 esas sayılı dosyasında alacaklı T3 tarafından borçlu T1 aleyhine 15.186,78- USD+1.075,50- TL (harca esas değer 136.089,01- TL) alacağın tahsili için 08/10/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 16/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, kasa şikayetinin 25/10/2021 tarihinde 7 günlük yasal sürede yapıldığı anlaşılmaktadır....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile örnek 7 ödeme emri tebligatının şikayetçiye, tebligat zarfı üzerine konulan şerhte "muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu” yazılmak suretiyle tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nın 21/2. maddesi gereğince bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhiyle 12.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, daha önce bu adrese herhangi bir ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığına ilişkin dosya içerisinde tebliğ mazbatası bulunmadığı, borçluya daha önce bilinen adresine veya mevcut olmaması halinde mernis adresine çıkartılan ve bila tebliğ iade edilen bir tebligat mevcut olmaksızın doğrudan TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takip dosyası içeriğinden borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini belirttiği 02.10.2020 tarihinden önce usulsüz tebliğden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgi de mevcut...

        Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; takip dosyası incelendiğinde,borçluya 103 davetiyesinin 17.03.2015 tarihinde bizzat kendisine tebliğ ediliği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ise öğrenme tarihini 25.03.2015 tarihi olarak bildirdiği görülmektedir....

          Maddesinde belirtilen 7 gün içerisinde kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunulduğu yine İİK.nun 128/a maddesi gereğince aynı tarihten itibaren 7 gün içerisinde kıymet takdirine itiraz edildiği iddia ve ispat edilemediğinden bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Diğer taraftan, satış ilanı ve şartnamesinde taşınmazın önemli niteliklerinin yazılmadığı iddia edilmiş ise de; Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez....

          UYAP Entegrasyonu