Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taleplerinin usulsüz tebliğe itiraz, ödeme emrinin iadesi, ödeme emrine itiraz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayetinin ancak ilgilisi tarafından yapılabileceğini, yine bu şikayete tebliğin usulüne uygun olmadığı ve ilgilinin tebliğden haberdar olduğu tarihin tespiti amacıyla başvurulduğunu, takipte taraf olmayan davacının başka bir borçlu adına gönderilen tebligat yönünden şikayet hakkı olmadığını ve davada hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinde ödeme emrine niçin itiraz edildiğinin belirsiz olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin Kadıköy 14....

İcra takibinin kesinleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesi istemi ile ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayet davaları nitelikleri itibariyle ayrı ayrı davalar olup öncelikle şikayet isteminin çözümlenmesi gerekeceğinden bunun tahliye davasında ön mesele olarak kabulü gerekir. Bu durumda ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayete ilişkin birleşen davanın tefrik edilerek sonucuna göre tahliye isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken temyiz inceleme yeri farklı olan iki istek hakkındaki davanın birlikte görülmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1) Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....

      ilişkin davanın İstanbul Anadolu 11....

      İhalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen bu husus satışa hazırlık işlemlerine yönelik olup satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

      HD'nin 04/02/2019 tarihli 2018/5268 E, 2019/1254 K sayılı içtihadı) Bu düzenleme kapsamında yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacı borçluya gönderilen gayrimenkul satış ilanı tebliğinin usulune uyğun olduğu satış ilanın tebliğinden itibaren satışa hazırlık işlemine ilişkin İİK'nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde hesap kat ihtaratının usulsüz tebliği ile icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin talepler yönünden herhangi bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır. O halde, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin tüm talepleri tek tek incelenip HMK'nun 297/2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi KARAR 1-Şikayet olunan iflas idare memurlarına, şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğine ilişkin dair belge dosya içerisinde bulunmadığından, şikayet edenin temyiz dilekçesi şikayet olunan iflas idare memurlarına tebliğ edilmiş ise buna ilişkin belgenin dosya içerisine konulması, ya da PTT ve mahkeme kayıtlarından araştırılarak tebliğ tarihinin saptanması, tebliğ edilmemişse gerekli tebligat yapılarak cevap süresinin beklenmesinden, 2-İflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK'nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer şikayetçi 223. maddeye göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır....

        Borçlunun, şikayet ve itiraz dilekçesinde; usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmayıp icra müdürlüğüne 11/11/2019 tarihinde itirazda bulunduğunu beyan etmekle ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığına göre, Mahkemece, borçlunun icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu 11/11/2019 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, bu tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre Mahkemece, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin, borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu 11/11/2019 tarihi olarak göre düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...

        Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremeyeceğinden, davacının ilgililerine satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu iddiasıyla ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nın 16/1 maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ya da tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun şikayet dilekçesinde bildirmiş olduğu adresin yerleşim yeri olarak davalı tarafça bilindiğine ilişkin bir delilin mevcut olmadığı, davalı tarafça başkaca bir adresin mevcut olup olmadığının tespit edilemeyeceği, bu itibarla davacının mernis adresinin TK'nun 10.maddesi uyarınca bilinen son adres olarak kabulü ile bu adrese tebligat çıkartılmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf süre tutum dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurduklarını, gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden itibaren ayrıntılı istinaf dilekçesi sunacaklarını belirtmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Mersin 2. İcra Dairesi'nin 2020/3909 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu