Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kira alacağına dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun, örnek 13 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece gerçek kişi olan borçlunun ev adresi yerine iş adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ aynı yerdeki daimi...

    Dairesi 2021/109 esas 2021/5026 karar) şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, tebligat adresinde faaliyet gösterdiğini ileri sürmediği anlaşılmakla tanınmadığına ilişkin şerhin iade edilen tebligatı usulsüz kılmayacağı, mahkemece şikayetin reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece davacının tanınmadığından bahisle tebligatın iade edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu iddiası yönünde inceleme yapılmadığından kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava usulsüz tebligata ilişkin memur muamelesini şikayet davasıdır. Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2022/6764 E. Sayılı dosyasının incelenmesiyle; davalı T3 Şirketi'nin, davacı borçlu T1 aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrini içeren tebligatın 14.05.2022 tarihinde derneğin kapalı olduğu gerekçesiyle iade edildiği, yeniden tebliğe çıkarılan ödeme emrinin adresin kapalı olması sebebiyle 28.05.2022 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, davacı borçlu T1 tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla usulsüz tebligat şikayeti amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davasından haberdar olunan tarihin farklı ve bağımsız bir dosya olan şikayete konu takip dosyasından haberdar olunduğu anlamına gelmeyeceğini, usulsüz tebligat şikayetinin süresinin tebligatın usulsüz olarak yapıldığını öğrenme tarihi ile başlayacağını, kendilerinin usulsüz tebligatı takip dosyasına vekaletname sundukları 13/12/2021 tarihinde öğrendiklerini, kendisi hakkında takip yapıldığından haberi olmayan davacının farklı bir dava dilekçesinin tebliği ile takipten haberdar olduğunu kabul etmenin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....

      Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nın 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; borçlu şirket vekili Av. İsmail Davarcıoğlu tarafından icra dosyasına 23.12.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde harçlandırılmış vekaletname sunularak aynı gün kapak hesabı yapılması talebinde bulunulduğu görülmekte olup, davacı bu tarih itibarıyla takipten haberdardır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte borçlunun soyadının yanlış yazılmasının taraflarına yüklenecek bir husus olmadığını, kimlik numarası ile işlem başlatıldığında UYAP sistemi tarafından otomatik olarak bilgilerin çekildiğini, tebligatın usulsüz olmasının sorumluluğunun taraflarına ait olmadığını, icra takibine dayanak belgelerin eklendiğini ifade ve özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin kabulü ile; Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 Esas sayılı takip dosyasından davacıya yapılan örnek 7 ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, Geçersiz tebliğe dayalı işlemlerin iptaline dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla, buna göre Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihinin, 04.07.2019 olduğunu, TK md. 32/2 "Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmüne göre muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, beyan ettikleri öğrenme tarihine göre borca itirazın 7 günlük yasal süre içinde icra müdürlüğü'ne yapıldığını, şikayet ile iptali istenen icra memurunun şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle takibin durdurulması talebinin reddine ilişkin memurun bu muamelesi olduğunu, şikayet edilen icra memur muamelesinin, 24.07.2019 tarihinde İstanbul 37....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, öncelikle 7201 sayılı tebligat kanunun 10/1. maddesine göre; ''tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır" hükmü gereğince davacı-borçlunun adresi Gebze-Kocaeli olarak bilindiğinden ödeme emri bu adrese tebliğe çıkarıldığını fakat muhatap adreste tanınmadığından iade edildiğini, bu konuda tarafların hukuki ihtilafının olmadığını, davacı-borçlu vekili sadece şirketin adresine gerçek anlamda gidilmediği ve çevreden araştırma yapılmadığı konusunda itirazı bulunduğunu, tebliğ mazbatasındaki derkenar ve nota göre davacının iddialarının da doğru olmadığının anlaşıldığını, davacı-borçlu vekili bu tebliğin usulsüz olduğunu iddia ettiğini, hatta bu konuda Yargıtay HGK'nın kararı emsalmış gibi uzun uzun yer verildiğini, öncelikle bahse konu Yargıtay HGK kararı bütün olarak incelendiğinde gerçek kişilere yapılacak tebliğe ilişkin olduğunu, davanın konusu...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın aleyhine başlatılan takiple ilgili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 22/12/2022 tarihinde haberdar olduklarından bahisle şikayette bulunduğu, istinafa konu mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı tarafın UYAP vatandaş portaldan ödeme emrini 14/01/2022 tarihinde ve devam eden tarihlerde birçok kez okuduğu, bu nedenle takipten en geç 14/01/2022 tarihinde davacının haberdar olduğunun kabulü gerekeceği Tebligat Kanunu 32.madde gereğince usulsüz tebligat halinde dahi, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin muteber sayılacağı ve öğrenme tarihinin bu tarih olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu