Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 22.01.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "usulsüz tebligata ilişkin şikayet yerinde görülmediğinden reddine, takip yoluna göre her türlü itirazın icra müdürlüğünde yapılması gerektiğinden bu yöne ilişkin talep ve davanın reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....

    Ayrıca ödeme emrinde İİK madde 60/1 yollamasıyla İİK madde 58/3 teki faiz hususunun belirtilmemesi bu hususun takip talebinde de bulunmaması bu yönüyle eksik olduğu anlaşılmış, ödeme emrinin bu yönüyle de usulsüz olduğu anlaşılmış ve şikayet edenin anlatılan hususlardaki şikayetinin kabulü ve takibin durdurulması" şeklinde karar verilmiştir....

    Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

      Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Somut olayda, borçlu, 11.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, icra takibinden 23.02.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir....

        Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, neticeten şikayetin reddi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından HMK'nın 355/1 maddesi delaletiyle HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ şikayetinin esastan reddine dair ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden, davacı hakkında yapılan takip işlemlerinin iptaline ilişkin ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerin de reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2- Mersin 3....

        Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasa'nın 16/l. maddesi gereğince, bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya ve borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

          Şikayetçinin, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 günlük süreye tabidir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Somut olayda; şikayetçi adına gönderilen 1. Haciz ihbarnamesinin "Akıncılar Mah. Kozan Cad. No:211 İç Kapı No:2 Yüreğir Adana" adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın iade dönmesi üzerine aynı adrese TK 21/2....

          İcra Müdürlüğü'nün 2021/26331 Esas sayılı dosyasında yapılan adi kira ve hasılat kiralarına ait takip sonrasında ödeme emrinin davalıya tebliğ edilirken imzadan imtina eden bina görevlisi Rasim Elmacı'nın beyanına göre çarşıda olduğundan bahisle TK 21 mad gereği muhtarlığa verilmek sureti ile tebliğ edilmiş ise de muhatabın tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği kısa süreli mi uzun süreli mi ayrıldığı belirlenmemiş olduğundan bu nedenle tebligat usulsüz olup şikayetçinin TK 32 mad gereği öğrenme tarihinin mahkememizin 2021/1786 Esas sayılı dosyasında ki dava dilekçesinin tebliğ edildiği 27/11/2021 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, " Şikayetçinin usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin kabulü ile,Büyükçekmece 1....

          Davacı tarafından haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz olduğu ve bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayet olduğu ileri sürülerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiş ise de tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürülerek icra mahkemesine başvuru yapılması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2020/2151 Esas 2020/9785 Karar sayılı ilamı) Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir. Davacı tarafından dava dilekçesinde haciz ihbarnamelerinden 08/05/2019 tarihinde haberdar olduğu açıkça beyan edilmekle birlikte icra dosyasında mevcut 08/05/2019 tarihli dilekçe ile haciz ihbarnamelerine itiraz edilmekle öğrenme tarihinin 08/05/2019 tarihi olduğu sabittir....

          UYAP Entegrasyonu