Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kapsamda cezaların şahsiliği prensibi uyarınca asıla tebligat yapılıp yapılmadığı ya da tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, ancak yapılan şikayet üzerine icra ceza mahkemesi hakimi tarafından suçun oluşup oluşmadığı bakımından re'sen gözetilip incelenir. Dolayısıyla davacının icra hukuk mahkemesinde, asıla yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının takip hukuku bakımından bir etkisi ve karşılığı bulunmamaktadır. Kaldı ki hukuk hakimince verilen tebliğin usulüne uygun olduğu ya da usulsüz olduğu yönündeki karar maddi gerçeği aramakla yükümlü icra ceza hakimini bağlamaz. Diğer bir deyişle, davacının talebi ceza yargılamasında halli gereken bir husus olduğundan, vekile yapılan tebliğ işlemine yönelik şikayet de bulunmadığından, verilecek kararın takibin yürütülmesine bir etkisi de olmadığından, davacının isteminde takip hukuku kapsamında hukuki yararı bulunmamaktadır....

Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Takip şekline göre, borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde takdir yetkisi bulunmamaktadır....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ve icra müdürlüğünce davacının usulsüz tebliğ iddiası ile takibin durdurulması ve hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararını şikayete ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

adresine tebliğe çıkarıldığı, “Muhatap gösterilen adreste ismen soruldu, taşınmış olduğu tespit edildi, yeni adresi bilinmiyor, komşu isim ve imza vermekten kaçındı, ayrıca mahalle muhtarı tasdik ve imzadan imtina etmiştir. Evrak çıkış merciine iade” denilerek 08.11.2014 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine TK'nun 21/2. maddesi gereğince muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine 28.11.2014 tarihinde tebligat yapıldığı, 22.08.2014 tarihli haciz tutanağında; ise “13/A numaraya gelindi, içerisinin boş olduğu, kapının kapalı olduğu görüldü, alacaklı vekilinin talebiyle 13/B numaralı adrese gelindi...” denildikten sonra kumaş haczi yapıldığı ve yediemin olarak da aynı adreste ...'a teslim edilmiş olduğu, şikayetçinin usulsüz tebligatı 15.01.2015 tarihinde öğrendiğini beyan ettiği, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süre içinde 19.01.2015 tarihinde şikayet dilekçesini ibraz ettiği anlaşılmıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk derece mahkemesince verilen 25/01/2021 tarihli kararda 1 nolu şikayet sebebi olarak gösterdikleri tebliğ usulsüzlüğünün şikayetinin incelendiğini ancak yukarıda belirttikleri 2 nolu şikayet sebebi olan 6 aylık süreye ilişkin şikayetin değerlendirilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesini usulünce tebliği eden 3. kişinin birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğini öğrenmiş sayılmasının hukuka uygun olmadığını, üçüncü kişinin icra dosyasını inceleme yükümlülüğünün bulunmadığını, diğer yandan takip alacaklısının ikinci haciz ihbarnamesini birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren makul süre içinde tebliğe çıkarılmasını talep etmesi gerektiği bu makul sürenin de İİK m.106/1'deki 6 aylık menkul mallara ilişkin haciz isteminin süresi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ikinci haciz İhbarnamesi'nin bu süre geçirilerek çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu yönündeki ikinci şikayet nedeninin ilk derece mahkemesince hiç...

    Yine davacı taraf ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle borca itirazlarını mahkememize bildirmiş ise de, ilamsız takipte bora itirazların icra dairesine bildirilmesi gerektiği, zaten borçlu tarafça icra dairesine borca itiraz dilekçesinin sunulduğu ve bu konuda icra dosyasında icra müdürlüğünce verilmiş bir kararın bulunmadığı, ve ayrıca mahkememize yapılan itirazın hukuki bir sonuç doğurmaması nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin KABULÜ ile, İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2019/41186 esas sayılı dosyasında şikayetçi borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünün tespitine, tebliğ tarihinin 27/10/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, Borca itirazın ilamsız takipte icra dairesine yapılması gerektiğinden REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

    DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğunu, takibe ilişkin ödeme emrinin vekili varken asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek borçlu asile yapılan ödeme emri tebliği işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      Kişiye haksız ve usulsüz olarak gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüzlüğüne ve iptaline karar verilerek, tebliğin davacının itiraz ettiği ve ıttıla tarihi olan 24.08.2020 tarihi kabul edilerek haciz ihbarnamelerinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile 3. Şahıs konumundaki davacı müvekkilin taşınmazlarına konulan haksız hacizlerin kaldırılmasına, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu