Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı tarafından dava dilekçesinde, Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2013/399 Esas sayılı takip dosyasından adına gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğu iddia edilerek bu durumdan 14/03/2020 tarihinde e-devlet üzerinden haberdar olduğu belirtilerek şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda icra dosyasındaki haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin tebligat parçaları incelendiğinde; her ne kadar 1. haciz ihbarnamesi davacının adresine tebliğe çıkarıldıktan sonra bu tebligatın iade gelmesi üzerine bu defa mernis adresine tebligat çıkartılmış ise de, bu tebligat parçasında mernis adresi olduğuna ilişkin şerhin yer almadığı, tebligat zarfının renginin de mavi olmadığı, bu şekilde 1. haciz ihbarnamesinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu, yine 2. haciz ihbarnamesinin doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ancak yine tebligat zarfında mernis şerhi bulunmadığı gibi...

GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin şikayet, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. İskenderun İcra Dairesinin 2018/9947 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlular Zeynep Çığrım ile T1 hakkında 22/03/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 35.336,25 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, bononun kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 26/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 10/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının usulsüz tebliğe ilişkin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Somut olayda; borçluya ödeme emrinin "Esenyurt Mahallesi Çayır Sokak No:12 Merkez/Sivas" adresine tebliğe çıkarıldığı, "muhatapla birlikte oturan ablası Zeynep Çığrım imzasına tebliğ edildi” şerhiyle 26/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayetçi tarafından gecikmiş itirazda bulunulduğu belirtilmişse de; olayda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde olsa da kararın gerekçesinde, usulsüz tebliğe ilişkin olarak kurulacak hükmün, istinaf talebinde bulunan alacaklının aleyhine durum yaratacağı belirtilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Davacının borçlu T1 yapılan satış ilanına ilişkin tebligatın usulsüz olduğu yönünde ki iddiaların değerlendirilmesinde ihale konusu olan taşınmaza ilişkin Van İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/306 Esas 2018/351 Karar sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunulduğu, şikayetin 7 günlük yasal süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmakla reddine karar verildiği, ilgili ilamda davacı T1 vekilliğini Av. T4 yapmış olduğu anlaşıldı....

    Ödeme emri tebliği incelemesinde TK 21/1 uyarınca gerekli araştırmalar zapta geçirilmeden doğrudan TK 21/2 maddesine göre yapıldığı ancak tebligatta TK 21/2 uyarınca mernis adresine tebliğine ilişkin şerh olmadığı görülmekle tebligatın usulsüz olduğu tespit edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2021/34107 Esas sayılı takip dosyasında T1 13/01/2022 ödeme emri tebliği tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 16/08/2022 olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat davasının mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

    Müdürlüğünün 2008/30444 Esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinde 1.ve 2. sıarada yer alan ... dosyalarından borçluya yapılan tebligatların usulsüz olduğundan bahisle sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 2. ......

      Muacceliyet ihtarının tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi iken tebliğin usulsüz olduğu iddiası ise İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük şikayet süresine tabidir. Muacceliyet ihtarının yasada belirtilen adreslere gönderilmemiş olması yada yasal süresi içerisinde yapılan şikayet sonucu muacceliyet ihtarının borçtan şahsen sorumlulukları bulunmayan ipotekli taşınmaz maliklerine tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının sübutu halinde, ipotekli taşınmaz malikleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri düzenlenmesi mümkün değildir. Davacılardan T2 muacceliyet ihtarnamesinin gönderilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği iddiası bulunmamakta olup, dava dilekçesinde 05.09.2019 tarihli ihtarın müvekkiline gönderildiği ifade edilmiştir....

      edilmediği/ usulsüz tebliğ edildiği hususunu ileri süremeyeceği, bunun gibi yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği, şikayetçi tarafından fesih nedeni olarak ileri sürülen ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir hususun, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmemesi halinde daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği, satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu, ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayan ilgililerin...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin ''Aynı çatı altında birlikte çalışan tebliğe caiz Fatih Vatan'a tebliğ edildi'' şerhi ile 24/03/2011 tarihinde tebliğ edildiği, bu yönüyle yapılan tebligatta, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığı araştırılarak tespit edilmemiş olup tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Kanun'un 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

      UYAP Entegrasyonu