"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ işleminin yok sayılması ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligata yönelik istemin kabulü ile borçluya yapılan tebligat ve icra takip işleminin iptaline karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Yukarıda özetlenen maddi olay gözönünde bulundurularak usulsüz tebligatın varlığı tespit edilmiş ise de, Tebligat Yasasının 32. maddesinde yer alan, "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmü çerçevesinde, davacının tebliğ konusunu öğrenme gününün tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Davacı, Hopa Kadastro Mahkemesine verdiği 20.07.2007 tarihli dilekçede, kararın kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, tebliğ konusu kararı haricen öğrendiğini beyan etmiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipten 10.10.2018 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibe konu kira sözleşmesinde davacının kefilliğini kabul ettiğine dair eşin rızasının bulunmadığını müvekkilinin kefaleti geçersiz olduğundan takibin iptali gerektiğini ayrıca asıl borçlu hakkındaki takip sonuçsuz kalmadan adil kefile başvurulamayacağını, takip dayanağı belgelerin takip talebine eksik şekilde eklenmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 10.10.2018 olarak düzeltilmesine, takibin, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını ayrıca kefaletin geçerli bir kefalet olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve takibe konu senetlerin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 17.10.2016 olarak düzeltilmesine, diğer itirazların hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;İcra emrinin iptali talebi ile açılan eldeki davanın Adana 2.İcra Hukuk Mahkemesindeki davadan önce açılması nedeni ile derdestlik itirazının yerinde olmadığı, icra emrinde hesap numarasının bildirilmemesinin sonradan ikmali mümkün bir eksiklik olması nedeni ile icra emrinin iptalini gerektirmediği, İİK.nın 32.maddesine göre icra emrinde faiz başlangıç tarihinin belirtilmesinin zorunlu olmadığı, icra emrinde takip dayanağı belgelerin yazılı olduğu, icra emri tebliğ mazbatasında dahi takip dayanağı belgelerin yazılı olduğu, ödeme emri tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin 7 gün olması nedeni ile davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesi ile icra emrinin iptali talebinin ve usulsüz tebligata yönelik şikayetlerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğu ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat zarfında Tebligat Kanunu'nun 21. madde şerhi bulunmamasına rağmen posta memuru tarafından yetkisiz şekilde T.K.'nın 21....
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
vek. ... arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.11.2015 gün ve 2013/241 E 2015/355 K. sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davalı Şirket adına çıkarılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin davetiyede 'birlikte çalıştığını beyan eden işçisi ’ ne tebligat yapıldığı , tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı olup, usulsüz olduğu, davalı şirkete ilk yapılan tebligatın usulsüz olması ,usulsüz tebligata ilişkin olarakta Teb.K 35. maddeye göre tebligat yapılamayacağı ,mahkemece karar tebliğinin davalı şirketin ticaret sicil adresi getirtilerek bu adrese normal tebligat yapılması ,bila tebliğ halinde ise Teb....