Maddesi gereğince ödeme emrinin usulsüz tebliği iddiasına dayalı şikayettir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi gönderildiği ve muhatabın tebliğ anında adreste olmadığı tespit edilerek aynı konutta eşi Fatma Yoldaş'a 16/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/60 Esas 2019/265 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili aleyhine Mersin 2.İcra Müdürlüğünün 2017/5753 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ve icra emri ile takibin iptali talepli şikayet davası açtıklarını, dava devam ederken davalı tarafın 07.02.2019 tarihli duruşmada müvekkiline 04.05.2017 tarihinde yenileme emri tebliğ edildiğine ilişkin tebligat fotokopisi sunduğunu, mahkemeye sunulan yenileme emri tebligatının icra dosyasında ve uyapta bulunmadığını, davalının talebi üzerine icra dosyasının 24.12.2018 tarihinde uyapa tarandığını, taranan evraklar arasında da tebliğ mazbatasının bulunmadığını, duruşma sırasında öğrenilen ve aslı bulunmayan fotokopi yenileme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, yenileme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin öğrenildiği tarihin 07.02.2019...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligata yönelik istemin kabulü ile birlikte icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek bu işlemin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği öğrenme tarihidir (HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/...-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). O halde mahkemece, borçludan tebligatı öğrenme tarihi sorulup belirlendikten sonra, şikayetin süresinde olduğu tespit edilirse belirlenen bu tarihe göre veya borçlu bir tarih bildiremezse en geç şikayet tarihi öğrenme tarihi sayılarak, buna göre ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek bu işlemin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği öğrenme tarihidir (HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). O halde mahkemece, borçludan tebligatı öğrenme tarihi sorulup belirlendikten sonra, şikayetin süresinde olduğu tespit edilirse belirlenen bu tarihe göre veya borçlu bir tarih bildiremezse en geç şikayet tarihi öğrenme tarihi sayılarak, buna göre ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, mahkeme ilamı ile tarafın temyiz dilekçesinin tebliği için davalı adına çıkartılan tebliğatlar usulsüz tebliğ edilmiştir. Yukarıda belirtilen kanun ve kanuna dayalı olarak çıkartılan tüzük hükmü gereğince, ilgi tebligatların muhatabı olan davalının, tebligat sırasında işyeri nde bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, davetiyeler usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 17.maddesine göre iş yerinde tebligatın "muhatap orda bulunmadığı takdirde" aynı yerdeki "daimi memur veya müstahdemlerinden birisine meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.". Gerekçeli Kararın tebliği mücerret" birlikte çalışan şerhi ile tebliğ edilmiş olması, davalının tebligat anında işyerinde bulunmama sebebi belirtilmemiş olması, yine temyiz dilekçesinin hiç bir açıklama yapılmaksızın yeğeni derciyle .... a tebliği usulsüzdür....
Bunlardan birincisi ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 27/07/2020 olarak düzeltilmesi, ikincisi ise ihalenin feshine karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece, birinci taleple ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış, sadece ihalenin feshi şikayetinin reddine dair karar verilmiştir. Davacı taraf ise sair sebeplerin yanında, tüm tebligatların usulsüz olduğunu ve itiraz sebeplerinin tamamı hakkında irdeleme yapılmadığını da ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 297/2 maddesine göre taleplerin her biri hakkında hüküm kurulması zorunluluğu bulunduğundan, mahkemece usulsüz tebliğ iddiasına dayalı olarak ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 27/07/2020 olarak düzeltilmesi talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır. Davacının buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 11/06/2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek , müvekkilinin Türkiye'de hiçbir adresi olmadığını, daha önce de bildirildiği gibi tüm tebligatların müvekkilinin gerçek adresi olan yurt dışı adresine yapılması gerekirken Türkiye'de, İhsaniye Mah. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilince müvekkili aleyhine davalı banka tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2021/4549 ve 2021/4550 Esas sayılı takip dosyaları ile ilamsız takip başlatıldığını, bahse konu takiplerdeki ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduklarını, ayrıca mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve davacı borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde gecikmiş itiraz talebi usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile belirtilen tarih itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine, dava konusu her iki takip dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....