Tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu durumda mahkemece 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespitine karar verildikten sonra, borçlunun İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince itiraz ve şikayetlerini 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapmış olması durumunda bu itiraz ve şikayetleri hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekir....
Haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle davacının yurt dışında olduğu anlaşıldığından, yurtiçi adresinde bizzat tebliğ şerhiyle yapılan haciz ihbarnameleri tebligatları usulüne uygun değildir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2- 772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.09.2022 tarihli, 2022/7290 E, 2022/9215 K. Sayılı içtihadı). Somut olayda, davacı 3. kişi dava dilekçesinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğinden ve hacizlerden 08.01.2020 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş olup, dosya içerisinde usulsüz tebliğden daha önce haberdar olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanmamıştır....
İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda; borçlu vekilinin 04/03/2020 tarihinde takip dosyasına vekaletname ve müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talepli dilekçe sunduğu görülmüştür. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 04/03/2020 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra 13/10/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, takibe ilişkin bir bilgi ihtiva etmeyen konut ve anahtar teslim tutunağının düzenlendiği tarih öğrenme tarihi olarak kabul edilerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de; açıklandığı üzere söz konusu tutanak tarihinden de önce davacının tebligat ve takipten haberdar olduğu açık olduğundan şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi sonucu itibariyle yerindedir....
Komşusu imzadan imtina etti." şerhi ile 05/03/2016 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği ancak, ödeme emrinin tebliği sırasında bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan ve haber verilen komşu adı yazılmaksızın tebliğ işlemi yapıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30., 35. maddeleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 6183 sayılı Kanunun "ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 58. Maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.02.2012 tarihinde davacı ...'...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 12.10.2018 olarak düzeltilmesi ve takibe dayanak bononun kambiyo vasfı olmadığı nedeniyle takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince; şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin davacının bildirdiği öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine ve dayanak senedin kambiyo vasfı olmadığından takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına...
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Şikayet, usulsüz tebligat nedeniyle haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, tebliğ tarihleri itibariyle tebligatlarda yazılan adreslerin şikayetçinin mernis adresi olduğu, tebliğlerden sonra şikayetçinin mernis adresini başka bir adrese naklettiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçluya 29.11.2019 tarihinde TK m. 35 gereğince ödeme emrinin tebliğ edildiği, ancak ticaret sicil kayıtları celp edilip incelendiğinde, davacının tebliğ tarihindeki resmi adresinin tebliğ yapılan adresi olmadığı, bu haliyle davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmış olup şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 18.12.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili ve borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına çıkarılan hüküm davacıya tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz bulunmakla, hükmün adı geçenlere Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği, temyiz sürelerinin dolmasının beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yerel mahkeme dosyası daha önce Dairemizin 17/03/2016 gün ve 2015/7210 Esas 2015/2127 karar sayılı kararı ile gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davacı şirkete usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmakla geri çevrilerek gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davacı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmesi istenmiş olmasına rağmen davacı şirkete ilgili evrakların tebliği için çıkarılan tebligatın bu kez de, tüzel kişinin yetkilisinin tebligatı kabul etmeme sebebi belirtilmeden, çalışan imzasına tebliğ edildiğinden, bu haliyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....