Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz ihbarnamesinin üzerinde T.K. 21/2 şerhi olmaksızın evrak mahalle muhtarına tebliğ edildiğinden yapılan tebligat usulsüz olduğunu, haciz ihbarnamelerinin aynı konutta ikamet etmeyen kişilere tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Şti'nin sigortalı çalışanı olduğunu, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığını, müvekkil şirketin hacizlerden 13/11/2019 tarihinde şirkete ait bir aracı satmak istediklerinde haberleri olduğunu, usulsüz tebliğ edilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerini iptalini ve tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında özetle; Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2018/6372 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, icra takibine davacı vekili dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurulması “şikayet” olduğu anlaşıldığından ve süresinde itiraz edilmediğinden haciz ihbarnameleri kesinleştiğinden icra müdürlüğü kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bu karar yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Somut olayda, şikayetçiye 89/3 haciz ihbarnamesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 7/a maddesine göre 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili her ne kadar şikayetçi müvekkiline 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/10/2020 tarihinde 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayetine bulunduğu anlaşılmakla, şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

A.Ş. icra mahkemesine başvurusunda, 2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece şikâyetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Haciz ihbarında bulunulan 3. kişinin kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikâyet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikâyetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....

    Şikayetçi vekili eliyle her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 30/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 01/08/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, borçlu 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile 89/1- 2- haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini eline geçmediğini belirterek, dosya borçlusu oğlunun kendisinde alacağı bulunmadığını belirterek 3. Haciz ihbarnamesine itiraz ettiği beyanlarını içeren dilekçesini bizzat Siverek İcra Müdürlüğüne asıl dosyaya gönderilmek üzere vermiştir. Buna göre davacının 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 01/08/2019 tarihinde 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....

    haciz ihbarnamesine, şikayet edilen kamu tüzel kişisi ......

      Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Şikayetçi T1 tarafından İİk 89/1 ihbarnamesi tebliğ edilmeden İİK 89/2 ihbarnamesinin gönderilmesinin usulsüz olduğu ve ayrıca ihbarnamede kurum adının hatalı yazılmış olması sebebi ile ikinci ihbarnamenin iptali talep edilmiştir....

      Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılacağı belirtilmiş, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

        Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılacağı belirtilmiş, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

          Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılacağı belirtilmiş, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayet edenin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu