WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı tarafından, 06/06/2012 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 29/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin takibin zamanaşımına uğradığı, ayrıca ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davacıya çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmekle birlikte, yine, davanın kabulüne, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemdeki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına da karar verildiği anlaşılmaktadır....

İcra Dairesi'nin 2021/44962 Esas sayılı dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, usulsüz olarak yapılan tebligat nedeni ile ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkili şirketin icra dosyasını öğrenme tarihi olan (fiili haczin yapıldığı tarih) 24.11.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı her ne kadar kendisine gönderilen ödeme emrinin usule uygun olmadığını icra takibinden 17.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep etmiş ise de; davacıya ödeme emrinin 19.12.2005 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç mal beyanında bulunduğu tarih olan 26.12.2005 tarihi itibariyle icra takibinden haberdar olduğu, ayrıca borçluya yenileme dilekçesi gönderilmesi ödeme emri mahiyetinde olmayıp , ödeme emrine itirazla ilgili yasal sonuçlar doğrumayacağından davacı borçluya itiraz hakkı vermeyeceği anlaşılmış olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra mahkememize yapılan tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir....

kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....

Ayrıca en yakın komşu....haber verilmiştir." şerhiyle tebliğ edildiği, tebligat parçasında haber verilen komşunun adı bulunmadığından, icra emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca usulsüz olduğunun kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi 18.01.2019 olarak düzeltilmesine karar vermek gerektiği, davacı vekilinin, ipotek belgesinde müvekkilinin eşinin rızasının alınmadığı, sözleşme düzenlenirken de sözleşme onayı alınmadan, imzası alınmadan sözleşme düzenlendiğini belirtilerek takibe itiraz etmiş ise de, bu itirazların ipoteğin kurulmasına ilişkin olup ipoteğin esasına yönelik olarak icra hukuk mahkemesine itiraz edilemeyeceği, yetkili icra hukuk mahkemesince ipoteğin geçerli olup olmadığı hususunun tartışılmasının mümkün olmadığı, davacı kefil ve ipotek veren sıfatına haiz olup, tarafına ihtarname tebliğ edildikten sonra takip başlatıldığından, takipteki sıfatı ipotek veren olarak belirtildiği, ipotek, limit ipoteği olmakla taşınmaz maliki 3. kişinin sorumluluğu limit...

    Öte yandan; İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Somut olayda, şikayetçi borçlulara hesap kat ihtarı tebligatları yapılmış olmakla, tebliğlere en geç 28.6.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde muttali oldukları nazara alındığında, 09.8.2019 tarihinde yapılan ihtarname tebliğ usulsüzlüğü ile takip dayanağı belgenin aslının icra dosyasına sunulmadığına ilişkin iddialarının 7 günlük şikayet süresi içerisinde olmadığı görülmektedir....

      İcra takibine konu alacak hangi zaman aşımı süresine tabi ise, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zaman aşımı süresi uygulanır. Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgeler, bono niteliğinde olmayıp, adi havale hükmünde olduğundan takip, dayanak senetlerin tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zaman aşımına tabidir. Takipte bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zaman aşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....

        Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, borçlunun icra dairesine 30/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğunu, itiraz dilekçesinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra iş bu şikayeti yaparak tebligat işlemine itiraz ettiğini, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca şikayet edenin borca ve kefalet ilişkisine yönelik beyanlarını da kabul etmediklerini, usulsüz tebligata ilişkin şikayette bu hususların dilekçeye yazılmasına anlam veremediklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihi olarak bildirdiği 07/11/2014 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek takibe,ödeme emrine karşı yapılan yetki itirazının ve borca itirazının süresinde olduğuna karar verilmesini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle süresinden sonra yapılmış itiraz üzerine icra takibinin durdurulmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine...

          UYAP Entegrasyonu