Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/563 ESAS - 2021/695 KARAR DAVA KONUSU : İlamsız İcra Takibinde Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 tarafından Karşıyaka 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......

    İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; dava dilekçesindeki sebepleri tekrarla, icra takibine konu senet hakkında devam eden menfi tespit dava dosyasında senedin takibe konu edilmemesi yönündeki tedbir kararının devam ettiği, takip dayanağı belge süresi içerisinde icra dosyasına sunulmaması nedeniyle takibin geçersiz olduğu, icra takibine konu senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; menfi tespit davasında kararın kesinleşme tarihine kadar davalı ... ....Ltd. Şti. yönünden zaman aşımının işlemeyeceği gözetildiğinde takip dayanağı senet yönünden 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, takip dayanağı bonoda lehdar durumunda olan ... ... İnş...Ltd....

      İcra Dairesi'nin 2021/44962 Esas sayılı dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, usulsüz olarak yapılan tebligat nedeni ile ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkili şirketin icra dosyasını öğrenme tarihi olan (fiili haczin yapıldığı tarih) 24.11.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Alacaklı tarafından, 06/06/2012 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 29/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin takibin zamanaşımına uğradığı, ayrıca ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davacıya çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmekle birlikte, yine, davanın kabulüne, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemdeki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına da karar verildiği anlaşılmaktadır....

      kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı her ne kadar kendisine gönderilen ödeme emrinin usule uygun olmadığını icra takibinden 17.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep etmiş ise de; davacıya ödeme emrinin 19.12.2005 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç mal beyanında bulunduğu tarih olan 26.12.2005 tarihi itibariyle icra takibinden haberdar olduğu, ayrıca borçluya yenileme dilekçesi gönderilmesi ödeme emri mahiyetinde olmayıp , ödeme emrine itirazla ilgili yasal sonuçlar doğrumayacağından davacı borçluya itiraz hakkı vermeyeceği anlaşılmış olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra mahkememize yapılan tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir....

      Öte yandan; İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Somut olayda, şikayetçi borçlulara hesap kat ihtarı tebligatları yapılmış olmakla, tebliğlere en geç 28.6.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde muttali oldukları nazara alındığında, 09.8.2019 tarihinde yapılan ihtarname tebliğ usulsüzlüğü ile takip dayanağı belgenin aslının icra dosyasına sunulmadığına ilişkin iddialarının 7 günlük şikayet süresi içerisinde olmadığı görülmektedir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....

        Ayrıca en yakın komşu....haber verilmiştir." şerhiyle tebliğ edildiği, tebligat parçasında haber verilen komşunun adı bulunmadığından, icra emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca usulsüz olduğunun kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi 18.01.2019 olarak düzeltilmesine karar vermek gerektiği, davacı vekilinin, ipotek belgesinde müvekkilinin eşinin rızasının alınmadığı, sözleşme düzenlenirken de sözleşme onayı alınmadan, imzası alınmadan sözleşme düzenlendiğini belirtilerek takibe itiraz etmiş ise de, bu itirazların ipoteğin kurulmasına ilişkin olup ipoteğin esasına yönelik olarak icra hukuk mahkemesine itiraz edilemeyeceği, yetkili icra hukuk mahkemesince ipoteğin geçerli olup olmadığı hususunun tartışılmasının mümkün olmadığı, davacı kefil ve ipotek veren sıfatına haiz olup, tarafına ihtarname tebliğ edildikten sonra takip başlatıldığından, takipteki sıfatı ipotek veren olarak belirtildiği, ipotek, limit ipoteği olmakla taşınmaz maliki 3. kişinin sorumluluğu limit...

          UYAP Entegrasyonu