Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine genel haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, Edremit İcra Müdürlüğü'nün 2020/586 E sayılı dosyası üzerinden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, ödeme emri TK'na ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı şekilde tebliğ edilmiş olduğundan usulüne uygun olmadığını, müvekkil şirket tasfiye halinde olduğundan ödeme emrine ilişkin tebligatın tasfiye memuruna yapılması gerekmekte olup şirket adresine gönderilerek tebliğ edilen tebligatın usulsüz olduğunu, belediyenin alacağı olmamasına rağmen hukuka aykırı şekilde dosyayı kesinleştirerek müvekkilinin mallarına haksız haciz uyguladığını, dava hakkında karar verilinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına ve hacizlerin fek edilmesine, usulsüz tebliğ nedeniyle ıttıla tarihi olan 14.02.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...
Diğer taraftan, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Borçlu vekili, her ne kadar, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, borçluya ödeme emrinin 25.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 01.04.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, ödeme emri tebliğinin usulsüz olmadığı kabul edilse dahi, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede ödeme emrinin iptalini talep ettiğinden, şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca istemin 5 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle reddine karar verilmesi de doğru değildir....
Stus isimli kişinin müvekkil şirket çalışanı ya da yetkilisi olmadığından kendisine daimi çalışan olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, sigorta kayıtları incelendiğinde şirket çalışanı olmadığının anlaşılacağını, 06.04.2020 tarihli alacağa konu faturanın takipten önce müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, bu faturanın alacak konusu yapılmasının da mümkün olmadığını, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia edene böyle bir borcu bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirket aleyhine yapılan takibe, alacağa ve tüm fer-ilerine itiraz ettiklerini, ödeme emrine gecikmiş itirazlarının kabulü ve takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin tebliğ edildiği Armutalan Mah. Hamdi Yüzak Cad....
Davalı/alacaklılar vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olup, yasal dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin borçlunun fatura adresine tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2021/9921 Esas sayılı dosyasında borçlu davacı adına çıkartılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespitine, TK' nun 32. maddesi uyarınca öğrenme günü olan 11/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine göre davacı borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itirazın süresinde olduğu anlaşıldığından İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2021/9921 Esas sayılı dosyasında takibin icra müdürlüğünce İİK'nun 62. maddesi gereğince durdurulmasına karar verilmiştir....
olmadığını, müvekkilinin takipten 09/02/2021 tarihinde haberinin olduğunu, ilamsız takibe dayalı işbu icra dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünün mernis adresine yapılan tebligatla ilgili bir kararının olmadığından usulsüz tebligatların iptalini icra dosyasındaki ödeme emri tebliğ tarihinin 09/02/2021 olarak düzeltilmesini, 17/08/2018 tarihinden sonra yapılan tüm işlemlerinin iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takip yolunun değiştirilerek iflas takibine dönüştürülmesi sonrasında ödeme emrinin davacı vekiline tebliğ yapıldığı, davacı-borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işlemi yapılması gerekirken vekiline yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı, ilamsız takipte olduğu gibi değiştirilen iflas takibinde de ödeme emrinin davacı şirkete yapılması gerektiği, bu yapılmadan vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğu, usulsüz tebliğe dayalı yapılan takibin iptali gerektiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 06/09/2016 tarih ve 2015/11876 E. 2016/5146 K.sayılı ilamının da aynı doğrultuda emsal nitelikte olduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Dörtyol İcra Müdürlüğü'nün 2016/6647 esas sayılı icra takibinin usulsüz tebliğ nedeniyle diğer sebepler incelenmeksizin takibin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... arafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlu vekilinin müvekkiline tebliğ edilen son ödeme emrinin usulsüz olduğunu, ayrıca daha önce çıkarılan ödeme emrinin icra mahkemesi tarafından iptal edildiğini, o karar kesinleşmeden yeniden ödeme emri düzenlenemeyeceğini iddia ederek yeni ödeme emrinin de iptalini talep ettiği, mahkemece, duran takipte ödeme emri gönderilmesine ilişkin işlemin usulsüz ve yok hükmünde olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun banka hesabına haciz konulduğunu ve dosyaya paranın gönderildiğini, dosyada hesap tablosu yapıldığını, davacının takipten haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının takipten haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; TK'nın 21., Tebligat Yönetmeliğinin 30/1. maddesi gereğince tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermiştir....