HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2615 KARAR NO : 2022/1338 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/113 ESAS, 2021/166 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/113 Esas, 2021/166 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Söke İcra Müdürlüğünün 2021/954 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte mernis adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, mernis adresini tebliğ tarihinden önce 29/04/2021 tarihinde değiştirdiğini, takipten maaş haczi kararının işverenine tebliğ edildiği 28...
İcra Müdürlüğünün 2019/13473 E sayılı dosyası ile yetkilisi olduğu şirket aleyhine takip yapıldığını 13.11.2020 tarihinde e-devletten öğrendiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ayrıca faturadan kaynaklanan alacak için takip yapılamayacağını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 13.11.2020 tarih olarak düzeltilmesine resen gözetilecek sebeplerle lehlerine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu şirketin bilinen adresine ve ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine gönderilen ödeme emrinin iade gelmesi nedeniyle ödeme emrinin TK'nun 35.maddesine göre tebliğ edildiği, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edildiğinden şikayetin süresinde yapılmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...
Borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligattan 27/02/2013 tarihinde haberdar olunduğu şikayet dilekçesinde beyan edildiği halde 10/03/2023 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 365/1 maddesine göre; vazgeçme nedeniyle itirazın veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulursa icra mahkemesinin bu istemi reddetmesi gerekir. Bu yasanın emredici hükmüdür. Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İstinaf incelemesine konu karar, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin olup yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulsüz tebligatın ödeme emrinin iptalini gerektirmediğini, davacı ile davacının ablasının mernis adreslerinin aynı olup aynı evde yaşadıklarının nüfus kayıtlarından açıkça anlaşıldığını, tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını, takibin 13/08/2020 tarihinde açıldığı, tebligatın ise 25/08/2020 tarihinde gerçekleştiğini, davacının 21/08/2020 tarihinde bir dilekçe ile icra dosyasının suretini talep ettiğini, 17/02/2020 tarihinde icra dairesinden usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin iptalinin istenildiğini ve itiraz edildiğini, süre aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının dosya sureti ile birlikte tebligattan haberdar olduğunu, bu nedenle tebligatın usule aykırı olduğu düşünülse dahi ödeme emri tebliğ tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil edeceğini, kaldı ki davacının maaşından 18/11/2020 ve 18/12/2020 tarihlerinde icra dosyasına kesinti yapıldığını, bu durumda dahi davacının icra takibinden...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Borcun sebebinin gösterilmemesinden dolayı takibin iptali talebi ve usulsüz tebligat yapıldığı iddasıyla açılmış ise de; davanın hukuki dayanaktan yoksun olup, reddi gerektiğini, borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ayrıca borcun sebebi olan belgelerin ödeme emri eki olarak gönderilmiş olması borçlu tarafın borcun sebebini öğrendiği anlamı taşıdığını, dava konusu takip de açılırken dayanak belgeler fiziki olarak dosyasına ibraz edildiğini ve takip dayanağı belgelerin icra dosyasına sunulduğunu, tebliğ edilmiş tüm ödeme emirlerinde tebligat zarfının üzerinde '' Örnek No:7 ödeme emri ve ekleri vardır yazmakla birlikte ödeme emri eklerine takip dayanağı belgelerin de eklendiğini, tüm bu sebeplerle davanın reddini ve dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini ayrıca % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 29/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülerek .../08/2016 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince, borçlunun öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve istinaf başvurusunun da ... Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, ... Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temlik alan ... Varlık Yönetim A.Ş.'nin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/.... maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/.... maddesi uyarınca, ... ... Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesinin 08/.../2017 tarihli, 2017/2475 E. -2017/2496 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), ... .......
İcra Müdürlüğü'nün 2020/54E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu/davacıya ödeme emrinin 13.01.2020 tarihinde gönderildiğini, gönderilen tebligatın, adres kapalı olduğundan ve adres de tespit edilemediğinden tebliğ imkansızlığı nedeni ile iade edildiğini, iade edilen tebligata ilişkin Tebligat Kanunu madde 21/2 uyarınca borçlu/davacının Mernis adresine ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, borçlunun Mernis adresine ödeme emri gönderildiğini ve gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre 24.01.2020 tarihinde muhtara teslim edilerek borçlu/davacının kapısına 2 nolu haber kağıdının yapıştırıldığını, davaya konu icra takibinde tüm aşamaların usul ve yasaya uygun olarak uygulandığını, Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre gönderilen ödeme emrinin kesinleşmesi sonucu yasaya uygun bir şekilde haciz talep edildiğini belirterek, şikayetin reddini talep etmiştir. Karşıyaka 1....
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/177 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyası için gecikmiş itirazda bulunulduğunu, gecikmiş itirazın ileri sürülmesinin ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği anlamına geleceğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, Hasan Çolak'ın şirket çalışanı olmadığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 06.09.2021 tarihinde ödeme emri tebliğ evrakının bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adresin borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olması sebebiyle Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 12.10.2021 tarihinde ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....