DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nun 16,21 ve TK'nun 24.maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebliğ şikayeti davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu tebliğ mazbatasında durumdan haber verilen komşusu olarak yine köy muhtarına bilgi verildiği, yapılan araştırmada muhtarın muhatabın en yakın komşusu olmadığının anlaşıldığı, bununla birlikle tebliğ yapılacak kişinin geçici olarak köy dışında olduğu belirtilmişse de ne zaman döneceği, mesai içerisinde dönüp dönmeyeceğinin araştırılmadığı, bu sebeple yapılan tebligatın TK'nın 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi gereğince tebliğ memurunca yapılması gereken araştırmalar yapılmaması sebebiyle usulsüz olduğu, davacının14.12.2020 tarihinde işbu davayı açtığı, bu tarihten önce takip dosyasından haberdar olduğunun tespit edilemediği anlaşılmakla davacının ödeme emrinin tebliğine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü gerektiği, davacının tahrifat iddiaları yönünden yapılan incelemede; dosya arasına alınan 13.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda takibe konu senetler üzerinde...
¸e-imzalıdır AZLIK OYU Başvuru, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın kabulü istemine ilişkindir....
Davalı vekili (süre tutum) istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında davacı şirketin borcu ödediğini, borcun ödendiğinin mahkemeye de bildirildiğini, ne var ki yerel mahkemenin davanın konusuz kaldığını da gözetmeksizin haksız ve hukuka aykırı olarak davanın kısmen kabulüne, ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30.12.2020 olarak tespitine, takibin iptali taleplerinin ise reddine karar verdiğini, davanın kısmen kabulüne dair kararın hatalı olduğunu, davacının zaten borcunu ödediğini ve davanın konusuz kaldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına, davanın konusuz kaldığı dikkate alınarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aksi kanaatte davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir. Dava, tespit ilamına dayalı olarak ilamsız takip başlatılamayacağı iddiası ile birlikte ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yöneliktir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin davacıya tespit edilen iş yeri adresinde muhatabın dışarıda olduğunu beyan eden Turan Türkmen'e tebliğ edildi şeklinde usulüne uygun tebliğ edildiğini, PTT kayıtlarında tebligatın iş yerinde daimi çalışana tebliğ edildiğinin açıkça belirtildiğini, tebligatı teslim alan kişinin daimi çalışan sıfatına sahip olup olmadığına ilişkin dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediğini, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü yönündeki kararın haksız olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :İcra dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafça borçlu hakkında bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davacıya 03/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 16/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığı, ilk defa istinaf başvuru dilekçesinde dile getirilen ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olmadığı iddiasının HMK'nın 357. maddesi gereğince istinaf aşamasında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, tebliğ tarihine göre davanın beş günlük yasal süreden sonra açıldığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 7....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
CEVAP Alacaklı, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç Ödeme emrinin adreste imzadan imtina eden komşusu Seher Tan'ın beyanına göre muhatabın çarşıya gittiği belirtilerek mahalle muhtarına tebliğ edildiği ancak haber bırakılan komşu isminin tebligat mazbatasında yer almadığı ve komşunun haberdar edilip edilmediğine ilişkin bilginin de yer almadığı, ödeme emrinin tebligat kanunu hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 9 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte derdestlik ve borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz ve şikayetin ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, 02/04/2021 tarihinde uygulanan haciz sırasında şirket çalışanları tarafından davacı T1 aranarak haberdar edildiğini ve bu durumun haciz tutanağına yazıldığını, davacının iade dönen tebligat sonrası usule uygun olarak mernis adresine tebligat yapılarak kendisine ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen kötüniyetli olarak haciz tarihini dahi yanlış söyleyerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı, yetkiye ve borca itirazların da süre aşımından reddi gerektiğini beyanla davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....