İcra Hukuk Mahkemesinin 15.11.2019 tarih ve 2019/954 esas 2019/1025 karar sayılı kararı ile davacının tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 23.09.2019 olarak düzeltilmesine karar verildiği,davacı borçlunun aynı tarihte icra müdürlüğüne yapılmış borca itirazının bulunduğu yine mahkemenin 2019/954 sayılı takip dosyasında verilen ara karar gereğince 25.09.2019 tarihinde dosyaya teminat olarak 35.905 tl yatırıldığı görülmüştür. Yine 15.10.2019 tarihinde dosyaya 112.766.18 TL gelmiştir. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından “bono” dayanak yapılarak Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve borcun olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu mahkemece; posta idaresinin yazısı doğrultusunda karar verildiği, tebliğ mazbatası aslının incelenmesine gerek görülmeksizin, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, tebliğ tarihine göre ise imzaya itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin ve itirazın reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Keşan İcra Müdürlüğünün 2019/5233 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ismi T1 olduğu halde takipte ve ödeme emrinde T1 olarak yazdığını, tebligatın da T1 olarak çıkartıldığını, daha sonraki bir tarihte müvekkilinin kimlik kaydının dosyaya girdiğini, TK 21.md kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 15/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkilinin taşınmazlarına haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin kaldırılması gerektiğini, takibe ilişkin itirazlarının kabulü ile icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/02/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulünü, icra dosyasındaki borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emrinin tebliğ tarihinin dava tarihi olan 15/11/2021 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 02.01.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklının 13.01.2010 tarihinde haciz talep ettiği ve borçlunun taşınmazına 21.01.2010 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti üzerine,... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/144 E- 714 K. sayılı ilâmı ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin 02.05.2010 tarihi olarak tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, icra dosyasının 15.4.2010 tarihinde harçsız olarak yenilendiği görülmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; alacaklı tarafından müvekkil hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebligatının tespiti , ödeme emrinin iptali, takibin iptali, kıymet takdir tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden yetkisizlik kararı verildiğini, ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu ve Mevzuatına uygun olarak tebliğ edilmediğini, kıymet takdiri raporu tebliğinin de usulüne uygun olmadığını, raporda belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, aynı alacağa ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapıldığını, davada İstanbul icra mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ işleminin geçersizliğini, hacizlerin kaldırılmasını ve takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK. nun 16.maddesine dayalı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti olup, şikayetin aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....
unsurlarını taşımadığını, ödeme emrinin İİK'nun 58. ve 61. maddelerine aykırı düzenlendiğini, müvekkilinin bankaya borcunun olmadığını, öncelikle icra dairesinin yetkisizliğine ve yetki yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlu tarafça, örnek 14 ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, takip talebinin yasal unsurları (İİK 58.maddesindeki) taşımaması sebebiyle takibin iptali, dayanak belge eklenmediğine dair şikayet ile icra müdürlüğünün 24/05/2022 tarihli tahliye emrinin, 22/07/2022 tarihli kararının ve 26/07/2022 tarihli haciz zabtının kaldırılması isteminde de bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca usulsüz tebliğ şikayetine yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, diğer şikayetler ve takibin iptali istemi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yine, davacı tarafın tahliyeye yönelik bir talebi bulunmamasına rağmen önce kiralayan davalının ardından mahkemece yapılan tashih şerhi ile "davacının dava konusu taşınmazdan tahliyesine" dair hüküm kurulmakla talep dışına çıkılarak HMK 'nun 297/2. Maddesine de aykırı davranılmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
ödeme emri tebliğ tarihinin 26.08.2020 olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....