"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine meskeniyet iddiasına konu 8453 ada, 25 parsel, 3 numaralı bağımsız bölüm 05.11.2013 tarihinde haczedilmiş ve borçluya 06.12.2013 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.04.2014 tarih, 2013/1548 E. - 2014/426 K. sayılı kararıyla istem kabul edilerek tebliğ tarihi 06.12.2013 olarak düzeltilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile örnek 7 ödeme emri tebligatının şikayetçiye, tebligat zarfı üzerine konulan şerhte "muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu” yazılmak suretiyle tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nın 21/2. maddesi gereğince bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhiyle 12.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, daha önce bu adrese herhangi bir ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığına ilişkin dosya içerisinde tebliğ mazbatası bulunmadığı, borçluya daha önce bilinen adresine veya mevcut olmaması halinde mernis adresine çıkartılan ve bila tebliğ iade edilen bir tebligat mevcut olmaksızın doğrudan TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takip dosyası içeriğinden borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini belirttiği 02.10.2020 tarihinden önce usulsüz tebliğden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgi de mevcut...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/6167 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, senedin vade tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı dolmadığından şikayet ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve takipten sonraki dönemde zaman aşımının gerçekleştiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihinin davacının usulsüz tebliğ işlemine muttali olduğu 05.07.2022 tarih olarak tespitine ve icra takibine yapılan itirazın süresinde olduğuna karar vermesi gerekirken, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından tebligatın usulsüzlüğüne ve itirazın süresinde olduğuna karar verilmesi halinde varsa hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması işleminin icra dairesi tarafından yapılacak işlemler olduğunu, ayrıca şikayet konusu olmamasına rağmen mahkemenin re'sen takibin iptaline karar vermesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine vekalet ücretine karar verilmesinin de hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, şöyle ki, şikayet konusu ödeme emri tebliğ işleminin TK'nun 21/1 maddesi ve TK'nun uygulanmasına dair yönetmeliğin uygulanmasına dair 30/1.maddesi gereğince beyanı alınan komşunun isim ve soyisminin belirtilmediği, yine haber verilen kişinin kim olduğu ve isim ve soyisminin tebliğ mazbatasına yazılmadığı anlaşılmış olup, TK'nun 32.maddesi gereğince usulsüz tebligatta davacı borçlunun muttali olduğu tarihe ilişkin davacının bir beyanını olmadığı görülmekle, mahkemenin icra dosyasında ödeme emri ve eklerini 13/10/2021 tarihinde uyap üzerinden sorguladığı ve bu tarihin ıttıla tarihi olup kabulünün dosya kapsamı gereğince daha önce haberdar olduğuna ilişkin bir belge ve bilgi bulunmadığından yerinde olduğu, İİK'nun 16/1 maddesi gereğince 19/10/2021...
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, bu iddianın dosya kapsamıyla örtüşmediği, zira şikayetçiye sadece bir kez ödeme emrinin gönderildiği ve bu gönderilen ödeme emrinin TK'nun 21/1 maddesine göre "Adrese gidildi. Adres kapalı olduğundan komşusu Ahmet Kalay'dan soruldu. Muhatabın çarşıya gittiğini beyan edip (kaşenin tebliğ mazbatasına temas etmemesi nedeniyle devamı okunamıyor)" açıklamasıyla tebliğ edilmek istendiği görülmüştür. Bu durumda, tebliğ memuru tarafından bilgisine başvurulan Ahmet Kalay'ın imzasının alınmaması veya imzadan imtina edip etmediğinin mazbataya yazılmaması, ayrıca ilk derece mahkemesince yaptırılan zabıta araştırmasıyla şikayetçinin Ahmet Kalay isminde komşusunun olmadığının tespit edilmesi nedeniyle ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bildirdiği istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Borçka İcra Müdürlüğü'nün 2020/127 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, söz konusu takip uyarınca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrine ilişkin tebligattan 27.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek icra dosyası uyarınca gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.07.2020 olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin aynı zamanda avukat olan borçlunun iş yeri adresine usule uygun şekilde tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Her ne kadar mahkemece şikayete konu tebliğ mazbatasına göre tebligatın, muhatabın "bizzat" kendisine tebliğ edilerek imzasının alındığı, mazbata üzerindeki imzaya itiraz edilmiş ise de dar yetkili icra mahkemesince tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde inceleme yaptırılamayacağı gerekçesi ile tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin reddine, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedildiğinden süresinde olmayan kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine karar verilmiş ise de; Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklinin ve yönteminin gösterilmediği, usulsüz tebliğ şikayetinin varlığı halinde mahkemece her somut olayın özelliğine göre iddianın incelenmesi gerektiği, H.G.K.nun 7.4.1982 tarih ve 1377- 337 sayılı kararında da belirtildiği üzere tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği, davacı vekilince dava dilekçesinde ve duruşma aşamasında, ödeme...
Hukuk Dairesinin 2019/115 Esas, 2019/1376 Karar sayılı 17.07.2019 tarihli kararında bu yönden detaylı inceleme yapılmış ve tebliğin usulsüz olduğu iddiası yerinde görülmemiş, ihalenin feshi istemi reddedilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir. Açıklanan nedenlerle,ıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun usulden, yenileme dilekçesi tebliğ edilmediği şikayetinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/839 ESAS- 2021/1135 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 24/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsuz tebliğ edildiğini, T.K. 21.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, 24/08/2020 tarihinde sundukları itiraz dilekçesinin dikkate alınarak usulsüz tebliğini iptaline, öğrenme tarihlerinin 24/08/2020 olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; tebligatın borçlu tüzel kişinin resmi kayıtlardaki adresine gönderildiğini, T.K. 21.maddesinin uygulanma durumu olmadığını, mazbatanda da anlaşılacağı üzere tüzel kişinin evrak almaya yetkili daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....