Somut olayda yapılan incelemede, alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde, borçlu davacının icra emrinin tebliği üzerine yetkiye itiraz ettiği ve icra emrinin iptali için dava açıldığını, dava sonunda icra emrinin iptaline karar verildiği, takibin gönderilmesi gerekirken ortada geçerli bir ödeme emri yokken takibin gönderilmesinde ve iptal edilen ödeme emrinin baz alınarak Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatılmasında usule uyarlığın olmadığını, ayrıca ödeme emrinin vekil varken asile tebliğinin de usulüne uygun olmadığını beyan etmiş, her ne kadar ilk derece mahkemesince icra dosyasında borçlu vekili olarak vekaletname ve vekil kaydının bulunmadığı nedenle tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş ise de kararın eksik ve hatalı olduğu, öncelikle dava dilekçesinde, usulsüz tebliğ dışında yeniden takip yapılması ve icra emri düzenlenmesi şikayetlerinin de bulunduğu, ilk derece mahkemesince yalnızca usulsüz tebliğ...
ve HMK'nun 353/1- b-2. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, Ezine İcra Müdürlüğünün 2020/80 esas dosyasında davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 16/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden, takibin şekline göre davacının sair taleplerinin icra müdürlüğünce yapılması gerektiğinden bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı-borçlunun kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere, HMK'nun 355....
nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davayı kabul etmediklerini, takip dosyasına yapılmış herhangi bir itirazın bulunmadığını, tebligatların usule uygun yapıldığını, yetkiye ve borca itirazı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/1430 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlular T1 ve T2 yapılan 26/02/2021 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/03/2021 tarihi olduğunun tespitine, yetkiye ve borca itirazlar yönünden takibin niteliği gereğince karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı ise, İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tarafa gönderilen ödeme emrinin hiçbir şekilde kendisine veya eşine tebliğ edilmediğini, yenileme emrinin de tarafa tebliğ edilmediğini, ayrıca dosyada belirtilen 26/12/2005 tarihli mal beyanı dilekçesinin kendisine ait olmadığını, 2005 tarihinde yapılan takibe yönelik bankanın göndermesi gereken hesap kat ihtarnamesinin tarafa tebliğ edilmediği nedenleri ile kararın bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
olduğunu beyan ederek, usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme günü olan 22/06/2020 olarak tespitine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/8699 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takipte müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin usule uygun tebliğ edilmediğini, takibe dayanak edilen Noter Ortaklık Sözleşmesinin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine eklenmediğini belirterek; ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, "... Tüm dosya kapsamından; davacı taraf her ne kadar ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın öğrenildiği tarihin( 22.11.2018 ) tebliğ tarihi olarak kabulü ile takip talebine dayanak noter ortaklık sözleşmesinin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini şikayet yoluyla talep etmiş ise de; öncelikle davacının TK 10....
Somut olayda; davacı borçlu tarafından kendisine tebliğ edilen Örnek 10 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin iddia edildiği, mahkemece, davacının iddiaları doğrultusunda ödeme emrinin tebliğ tarihinin 29/11/2018 olarak kabulüne karar verildiği, bu hususa ilişkin istinaf başvurusu olmadığı, bu halde, tebliğ tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde dava ve ıslah başlıklı dilekçesini icra mahkemesine sunduğu, her iki dilekçenin de İİK.'nun 168/1- 5.maddesinde belirlenen 5 günlük süre içinde verildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu vekilinin 03/02/2019 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçesi ise, takipte talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranına itirazı ve kambiyo vasfına ilişkin şikayeti kapsamaktadır. Sözkonusu dilekçede davacı borçlu vekili açıkça dava dilekçelerini bu konuda ıslah ettiklerini bildirmiş ve ayrıca yine dava dilekçelerinde belirttikleri hususlar da nazara alınmak suretiyle davalarının kabulünü talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....