Somut olayda; ödeme emrinin yukarıda sözü edilen açıklamalar dikkate alındığında yöntemince tebliğ edilmediği ve bu suretle borçlunun itiraz hakkının kısıtlandığı anlaşılmakla, borçlu tarafından usulsüz tebligatın öğrenilme tarihinin ıttıla tarihi olarak kabulü ve tebliğ tarihinin 18.07.2014 tarihi olarak düzeltilmesi gerekli iken, mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, asıl dosya yönünden Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1992 Esas sayılı takip dosyasında borçlu Ayşe Gülsever adına çıkartılan 7 örnek ödeme emri tebligatının 04/07/2020 tarihinde "muhatap gezmeye gittiğinden aynı konut altında sürekli birlikte oturduğunu ve kabul edeceğini beyan eden tebellüğe ehil oğlu İsa Gülsever imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile oğlu İsa Gülsever'e tebliğ edildiği, yerel mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında , mahkemece keşif sırasında yapılan gözlemde ve tanık beyanına göre borçlu Ayşe Gülsever ile tebligatı alan İsa Gülsever'in aynı çatı altında yaşadıkları ancak aynı daireyi paylaşmadıkları, yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, davacının takipten daha önce haberdar olduğuna dair delil bulunmadığı, 7201 sayılı TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağından ve bu durumda aksine belge bulunmadığı...
Bu durumda tebligat mazbatasında beyanı sorulan ve haber bırakılan kişinin adı soyadı ve sıfatı ile imzadan imtina ettiği ve muhatabın geçici olarak işe gittiği hususlarının açıkça yazıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında ödeme emri tebliğinin müvekkiline usulsüz yapıldığını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin Şefaatli olarak yazıldığını, yetkili icra dairesinin de Şefaatli İcra Müdürlüğü olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden davacıların yetkiye itirazının incelenmesi ve yetkisizlik kararı verilmesi yerinde bulunmadığından mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti incelenerek takip şekline göre de diğer hususların incelenmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 3....
İcra Müdürlüğünün 2019/265 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ve gönderme talebi üzerine takip dosyasının Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, ardından aynı alacağa ilişkin Foça İcra Müdürlüğünün 2019/167 ve Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyaları ile de takipler yapıldığını, ayrıca Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 29/07/2019 tarihinde haberdar olunduğunu beyanla, öncelikle Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline, bu talepleri kabul edilmediği takdirde usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İzmir 16....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacı borçluya ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiş olup, muhatabın nerede olduğu konusunda bilgisine başvurulan komşunun ismi ve imzası açık bir şekilde alınmadığı gibi imzadan imtina ettiği hususunun da tespit edilmemiş olmasına, bu hali ile yapılan tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan usulsüz olmasına, dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmüş olup mahkemece yapılan değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmamasına, şikayet kabul edildiğinden davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usulüne uygun olduğunu, mahkemenin kabul ettiği gerekçenin davacı tarafından dava konusu edilmediğini, hakim tarafından açıkça taraflarca getirilme ilkesinin ihlal edildiğini kaldı ki davacı tarafça bildirilen öğrenme tarihinin de doğru olmadığını, tebligattan daha önce haberdar olunduğunu, mahkeme kararının davalı tarafın iddiaları bakımından gerekçesiz olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2786 KARAR NO : 2022/1563 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/87 ESAS, 2021/265 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/87 Esas, 2021/265 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, T3 Un T4 Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2020/1149 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takip kapsamında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, tebliğ mazbatasında davacının işe gittiği şerh edilmiş ise de 91 yaşında ve başkalarının yardımı olmadan yürüyemeyen davacının evden çıkıp çalışmasının mümkün olmadığını, tebliğ mazbatasında haber bırakılan...
Borçlu davacı kefil hakkında Erzurum 1 İcra Müdürlüğü'nün 2017/5945 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, takibin devamı süresince kendisine yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ve tebligatı 02/01/2020 tarihinde öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat nedeni ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve aynı zamanda takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesindeki kefalet limitine ilişkin ibarenin altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, kefalette eş rızasının bulunmadığını, Kağızman İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu bu sebeple borca ve yetkiye de itiraz ettiğini takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunduğu anlaşılmış, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı sebebiyle, borca, imzaya ve yetkiye yönelik itirazların ise reddine yönelik karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/04/2021 tarih ve 2021/43 Esas 2021/309 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı T1 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/8348 esas sayılı dosyasında müvekkiline ait ve aile konutu olarak kullanılan haline münasip ev olan Mersin ili Mezitli ilçesi 614 ada 4 parsel C Blok 16. Kat 33 nolu mesken nitelikli taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiğini, haciz şerhi nedeniyle gönderilen 103 davet kağıdının usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiğini, öncelikle 103 davet kağıdının tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespitinin gerektiğini beyan ederek, meskeniyet şikayetinin ve usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı TEB A.Ş....