"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun bulunarak şikayet ve itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itfa iddiasına dayalı olarak borca itiraz edildiği; mahkemece 14.12.2015 günü, dosya üzerinden verilen kararda borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ıttıla tarihi olan 11.11.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltildiği, borca itiraz hakkında herhangi bir karar verilmediği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmeksizin sadece tavzih talebinde bulunulması üzerine bu defa...
, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının; borçlu Kooperatif hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebligattan banka hesaplarını kullanmak istemesi üzerine 29.08.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına ve bu tarihten önceki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddiğine karar verildiği, tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2022/189 ESAS, 2022/417 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet ve Zaman aşımı defi KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı Ercan Yıldırım kendisi ve yetkilisi olduğu Aey...AŞ adına verdiği dava dilekçesinde özetle, davaya konu takipte sahsı ve şirket adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11/03/2022 tarihinde haricen haberdar olduklarını, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11/03/2022 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, yine icra takibine dayanak çekin kanuni ibraz süresinden sonra ibraz edilmesi ve bu şekilde kambiyo vasfının ortadan kalkmasından ötürü takibe esas çek yönünden takibin iptaline karar verilmesini, takip dosyası incelendiğinde, borçlu şirket ve şahsı açısından takip tarihi olan 23/02/2018 tarihinde yeniden tebliğ istenen 07/03/2018 ve 08/03/2018...
Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatm usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı karan). Somut olayda: Şikayete konu takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 12.09.2019 tarihinde "Borç Muhtırası" tebliğ edildiği görülmektedir. Şikayetçinin ise borç muhtırasına yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayeti olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 12.09.2019 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 04.01.2021 tarihinde mahkememize yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde ipotekli taşınmaz malikinin icra mahkemesine başvurusunda; hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve limit aşımı şikayetlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddine hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine; hesap kat ihtarnamesinin şikayetçiye tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kısmen kabulüne ve icra emrinin şikayetçi yönünden iptaline, fazlaya ilişkin...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede, davacılar vekili müvekkillerinin yurt dışında olduğundan bahisle yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, davacı borçlulara yerleşim yerleri adresleri itibariyle tebligatların TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacıların yurt dışında olmasının TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ yapılmasına engel teşkil etmeyeceği görüldüğünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, bu nedenle yetki itirazı ile İİK'nun 61. maddesine aykırılık şikayetinin süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği anlaşıldığından mahkemenin de kabulü bu yönde olup, belirtilen talepler konusunda süreden red kararı verildiği anlaşılmıştır....
Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....