Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/968 Esas sayılı dosyasından devam ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, tebligata ilişkin memur işleminin iptaline, tebliğ tarihinin müvekkili şirketin tebligattan haberdar olduğu tarih olan 04/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yönelik şikayet niteliğindedir....

Bu durumda, borçlu ... adına gönderilen ödeme emri tebligatı, usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan, adı geçen borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, şikayet dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 17.10.2015 tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Öte yandan, İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar....

    Borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ve itiraz ettiği dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gideceğini bilmesi sebebiyle bir araştırma yapmamasının mümkün olmadığını, vekilin tebligatın usulsüzlüğünü iddia etmesinin 4721 sayılı MK'nun 2. maddesine aykırı olduğunu, şikayet konusu işlemin müvekkili şirketten kaynaklanmadığını, icra dairesinin görev ve sorumluluğunda olan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası olduğundan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..., hakkında başlatılan kambiyo takibinde, icra dosyasının 2015 yılına kadar işlemsiz kaldığını ve 2015 yılında yenilendiğini, takip dayanağının bono olduğunu, 3 yıllık süre içerisinde işlem yapılmaması nedeniyle İİK' nun 33. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetçi borçluya örnek (10) ödeme emrinin 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise beş günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 11.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı...

        No:95/601 Konak-İzmir '' olarak bildirildiği ve bu adrese TK'nun 35. maddeye göre 14/04/2018 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı, takibin bu tebliğ tarihi dikkate alınarak kesinleştirildiği, 08/05/2018 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili hem usulsüz tebliğ şikayetinde hem de gecikmiş itiraz şikayetinde bulunmuştur. İİK 65. maddesinde gecikmiş itiraz düzenlenmiş olup, usulüne uygun olarak yapılan ödeme emri tebliği üzerine borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde itiraz edememiş olması düzenlenmiştir. Davacının şikayeti usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiştir. İlk derece mahkemesince İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacı borçlu derneğin 15/02/2018 tarihinde müdürlüğe yapmış olduğu bildirim sonucunda dernekte kayıtlı olan ''Akdeniz Mah. Cumhuriyet Bulv. No:95/601 Konak-İzmir'' adresinin ''Konak Mah. Mucibi Rahman Sok....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin Davacı T1e 11.02.2021 tarihinde "Aynı konutta oturan yakını...." şeklinde not düşülerek tebligat yapıldığını, bunun üzerine T2 20.02.2021 tarihinde dosyada ismi geçen diğer borçlular ile birlikte borca itirazda bulunduğunu, ancak 11.02.2020 Salı günü tebligatı alan borçlunun son itiraz tarihi 18.02.2020 olduğu için icra dairesi itirazı reddetmiş ve takibin devamı yönünde işlem yapıldığını, T2'ın 20.02.2021 tarihinde yaptığı itirazında tebligatın usulsüz olduğu yönünde bir dava açmadığını, davacı/borçlu 11.02.2020 tarihinde tebligatı alıp 20.02.2020 tarihinde itiraz etmişse artık bunun üzerinden 1 yıl geçtikten sonra tebligatın usulsüz olması sebebiyle şikayet yoluna başvurulması mümkün olmadığını, ödeme emri aynı konutta yakına tebliğ edilmiş olduğundan usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlu adına gönderilen ödeme emri 11.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ anında borçlu T1'in adreste hazır bulunmadığından aynı konutta yaşadığını...

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/11463 Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte yetkiye, borca, faize, ferilerine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı, yetkiye ve borca itirazın yasal süre içerisinde ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; istinafa konu usulsüz tebligat şikayeti dışında, davacı borçluya aynı icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin bulunduğu, ilgili şikayetin Bakırköy 9. İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyasında incelenerek şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı borçlu tarafından istinaf edildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır....

        Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiası ile takibin iptali istemi ile borca itiraza ilişkindir. Tebligat Kanununun 16. Maddesinde; " Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 03/08/2019 tarihinde "Tebliğ evrakı adresinde muhatap T1'e tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edildiği ve tebligatın bu hali ile şeklen usulüne uygun olduğu görülmektedir....

          UYAP Entegrasyonu