Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin Davacı T1e 11.02.2021 tarihinde "Aynı konutta oturan yakını...." şeklinde not düşülerek tebligat yapıldığını, bunun üzerine T2 20.02.2021 tarihinde dosyada ismi geçen diğer borçlular ile birlikte borca itirazda bulunduğunu, ancak 11.02.2020 Salı günü tebligatı alan borçlunun son itiraz tarihi 18.02.2020 olduğu için icra dairesi itirazı reddetmiş ve takibin devamı yönünde işlem yapıldığını, T2'ın 20.02.2021 tarihinde yaptığı itirazında tebligatın usulsüz olduğu yönünde bir dava açmadığını, davacı/borçlu 11.02.2020 tarihinde tebligatı alıp 20.02.2020 tarihinde itiraz etmişse artık bunun üzerinden 1 yıl geçtikten sonra tebligatın usulsüz olması sebebiyle şikayet yoluna başvurulması mümkün olmadığını, ödeme emri aynı konutta yakına tebliğ edilmiş olduğundan usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlu adına gönderilen ödeme emri 11.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ anında borçlu T1'in adreste hazır bulunmadığından aynı konutta yaşadığını...
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/515 E. sayılı dosyasında meskeniyet şikayeti ve kıymet takdiri raporunun tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayette bulunduğunu, mahkemece, müvekkiline taşınmazın haczine dair 10.08.2020 tarihinde 103 davetiyesi gönderildiği ve süresinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı belirtilerek davanın reddedildiğini, 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini mahkemenin gerekçeli kararı tebliğ etmesi ile öğrendiklerini, müvekkiline yapılan 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğunu, söz konusu tebligatı müvekkili ile aynı evde ikamet eden Mehmet Evgin'e tebliğ ediliğini, o tarihlerde müvekkili ve ailesinin evde bulunmayıp, Toros dağlarında çalıştıklarını, müvekkilinin, evinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşaması ve evde 11 yaşındaki Mehmet Evgin dışında başka bir Mehmet Evgin bulunmaması ve oğlunun da müvekkilinin yanında olması sebebiyle yapılan tebligatın usulsüz olup iptali ile tebliğ tarihinin 26.10.2020 olarak kabulünü, bu usulsüz tebligata dayanarak yapılan icra işlemlerinin...
Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda takibin kambiyo takibi olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayeti yanında borca itiraz ettiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde (sadece usulsüz tebliğ düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) şikayet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi ve borca itiraz etmesi gerektiği, davacı vekili dilekçesinde takipten 22/06/2019 tarihinde haberleri olduğunu belirtmiş olduğu, buna göre dava açma süresinin son gününün 27/06/2019 tarihi Çarşamba gününe denk geldiği, bu günün resmi tatil olmadığı, davanın ise 28/06/2019 tarihinde açıldığı, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre içinde yapılmadığı, borca itirazların da yine yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazlarının süre yönünden reddine...
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....
Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Usulsüz tebliğ şikayetine konu, ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının icra takip dosyası içerisinde olmamasına rağmen Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın tebliğ mazbatası aslının incelenmesine gerek görülmemesi ve ... ... Yakası Ptt Başmüdürlüğünün cevabı doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince; şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanmalı, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir....
Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu, ihaleyi Tapu Sicil Müdürlüğü 'nde haricen öğrendiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin 29/03/2012 tarihinde yapıldığı yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece; borçlunun tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti incelenmeden, ihale tarihinden itibaren süresinde şikayet edilmediği gerekçesiyle istemin reddi hatalıdır....
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, davalı vekili tarafından müvekkili hakkında Akhisar İcra Müdürlüğünün 2018/6231 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair Akhisar İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/377 Esas sayısında açılan şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda şikayetin kabulüne karar verilerek borca süresi içerisinde itiraz edildiğinin tespit edildiğini, dolayısıyla takibin kesinleşmediğini, söz konusu usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair verilen karar nedeniyle icra müdürlüğüne müracaat edilerek takip kesinleşmeden konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, dosyaya yapılan ödemelerin alacaklıdan iadesine ve alacaklının mal varlığının haczedilmesine yönelik talepte bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce bu taleplerinin usulsüz tebligat şikayetine ilişkin icra mahkemesi kararının kesinleşmediği, ayrıca İİK'nun 40 ve 361. maddelerinin uygulanmasının söz konusu olmayacağı ve mahkeme kararında...
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Dosya kapsamında davacılar vekilinin taleplerinin; müvekkili şirket yönünden usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve borca itiraza ilişkin olduğu, diğer müvekkili gerçek kişi hakkında şikayet ve itirazlarının bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, davacı borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği, hükmün tebligat şikayeti ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmış olup, Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilinen adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adresin adres kayıt sistemindeki adres olması sebebiyle bu adrese TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkartıldığını, tebliğ evrakında tebliğ memuru olarak Orhan Gür isminin yazılı olması ve TK'nın 21/1 maddesine göre değil, TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılmış olmasından ötürü şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet/itiraz dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....