WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri, kıymet takdiri raporu ve 103 davetiyesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihlerinin iptali ile ıttıla tarihi olan 21.12.2015 olarak düzeltilmesine, kıymet takdiri davasının ve meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

    Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, takip talebinde ve dolayısıyla ödeme emrinde alacaklı vekili olarak Av. ... gösterilmesine rağmen, duruşma gününü içeren davetiyenin ve itiraz/şikayet dilekçesinin alacaklı vekili yerine, alacaklı asile tebliğe gönderildiği ve yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin yokluğunda sonuçlandırıldığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, itiraz/şikayet dilekçesinin ve duruşma gününü bildirir davetiyenin, alacaklı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip, bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, takip talebinde ve dolayısıyla ödeme emrinde alacaklı vekili olarak Av. ... gösterilmesine rağmen, duruşma gününü içeren davetiyenin ve itiraz/şikayet dilekçesinin alacaklı vekili yerine, alacaklı asile tebliğe gönderildiği ve yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin yokluğunda sonuçlandırıldığı görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun .... ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .... maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, itiraz/şikayet dilekçesinin ve duruşma gününü bildirir davetiyenin, alacaklı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip, bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...

        İcra Müdürlüğünün 2018/10797 E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı diğer borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip takip başlatıldığı, örnek 9 ödeme emrinin davacı borçlu T1 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Zira, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya yapılan satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süreden önce (bu süre Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları ile satıştan 7 gün önce olarak kabul edilmektedir) satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/221 esas sayılı tahliye davasının tetkiki ve beklenmesi gerektiğini, süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini gecikmiş itirazlarının haklı olduğunu, tebligatın başka bir adrese gönderilmesinin usulsüz olduğunu, delillerin toplanmadığını, pandemi sebebiyle kapalı bir restorana, faal olmayan bir yere giden tebligatın geçersiz olduğunu, İstanbuldaki kapalı bir şubeye tebligat yapıldığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı dilekçesinde iddiasını gecikmiş itiraz olarak nitelendirmiş ise de; içeriğinde, tebligatın şirketin merkez adresi yerine başka bir adrese yapıldığını belirterek tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, takibe muttali olduğu tarihi bildirmiş, ayrıca herhangi bir gecikmiş itiraz nedeni göstermemiş olduğundan başvuru bu hali ile usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz isteminden ibarettir....

        nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ tarihindeki mernis adresine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2- 772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; şikayet süreye tabi olup İİK.'nın 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğden haberdar olunan tarihten itibaren 7 gün içerisinde şikayette bulunulması gerektiği, şikayetin 14.12.2022 tarihinde yapıldığı, şikayetçi 3.kişilere İİK.'nın 89/1 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, buna karşın İİK.'...

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

          Somut olayda, şikayetçi vekili, şikayetçi adına düzenlenen ödeme emri tebligatının, önce bilinen son adrese gönderilecek tebligat ile aşamaların başlaması gerektiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuştur. Tebligat Kanunun 32. Maddesi uyarınca usulsüz tebligattan haberdar olunmuş ise öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Keza Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” denilerek bu husus vurgulanmıştır....

          UYAP Entegrasyonu