O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmemiş olması doğru değildir. Öte yandan borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan ...'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre ... yönünden şikayetin bu sebeple reddedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm tesisis isabetsizdir....
Borçlu tarafça ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, şikayetçi borçlu şikayet konusu işlemi 17/05/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş, dava 21/05/2019 tarihinde açılmış olup, süresindedir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ayrıca icra müdürlüğüne yaptıkları itirazın reddine ilişkin kararın iptaliyle birlikte konulan hacizlerin kaldırılmasının ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesinin de talep edildiği, ilk derece mahkemesince sadece usulsüz tebligat şikayeti yönünden değerlendirme yapılıp karar verildiği, diğer taleplerle ilgili değerlendirme yapılmadığı, bu taleplerle ilgili hüküm kurulmadığı, yine usulsüz tebligatla ilgili şikayet değerlendirilirken davacının ödeme emri tebliğ tarihindeki mernis adresine göre değerlendirme yapılması gerekirken, güncel mernis adresine göre değerlendirme yapıldığı, ayrıca ödeme emri tebligatı aynı konutta oturan davacının babasına tebliğ edilmiş olması sebebiyle ve davacı tarafça da davacı borçlunun babasıyla aynı konutta birlikte ikamet etmediği...
Davacılar, muris Hava Karadeniz'in okuma yazması olmadığı ve ileri düzeyde alzheimer hastası olduğu, murise yapılan örnek no:7 ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile eldeki başvuruyu yapmıştır. Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır. Dolayısı ile murise yapılan tebliğin usulsüz olduğu hallerde, ödeme emri tebliğ işlemi ile takip dosyasının, muris ve mirasçılar tarafından önceden öğrenildiğine dair dosyada delil bulunmayan hallere asıl borçlu murisin, kendisine yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen ödeme emri tebliği ile ilgili yasal süresi içerisinde şikayette bulunmadığı kabul edilemeyeceğine göre, mirasçıların da öğrenme tarihinden itibaren tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunma hakkı vardır (Yargıtay 12....
Ayrıca en yakın komşu Ömer Öztürk'e haber verilmiştir." şerhiyle tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça Ömer Öztürk isminde bir komşu olmadığı iddiasında bulunulmadığı gibi yapılan kolluk araştırmasında da davacının bu isimde bir komşusunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda tebligat mazbatasında beyanı sorulan ve haber bırakılan kişinin adı soyadı ve sıfatı ile imzadan imtina ettiği ve muhatabın geçici olarak işe gittiği hususlarının açıkça yazıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir....
Saadet Ayan'a tebliğ edildiğini, vekilin, istifa ettiğine dair ibraz ettiği 23.02.2021 tarihli dilekçesi üzerine, 05.03.2021 tarihinde, borçlu T1 ile aynı evde mukim Hatice Dağıstan'a tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ iddialarının gerçeği yansıtmadığını, icra emrinin usule uygun olarak tebliğ edildiğini, ayrıca usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin süreye tabi olduğunu, tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği gibi usulsüz tebliğe ilişkin şikayet süresinin geçirildiğini, icra emrine karşı şikayet süresi 7 gün olduğundan icra takibinin kesinleştiğini, icra emrini 05.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ alan davacı tarafça takibe, faize ve fer'ilerine süresi içinde hiçbir itiraz ya da şikayet gerçekleştirmediğini, icra emrinin tebliği üzerinden 10 ayı aşkın süre geçtikten sonra bu davanın ikame edilmesinin usule aykırı olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerekirken; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, 2004 Sayılı İİK...
Dışkapı No:2/A Toroslar/MERSİN adresine gönderildiği ve adres kapalı olması nedeniyle Mahalle muhtarına tebligat yapıldığı, en son Özden Huzurevi Müdürlüğü Osmaniye adresine gönderilen satış ilanının 05.02.2018 tarihinde davacı/borçluya bizzat tebliğ edildiği, Eşi Melahat AKINERLER'e yapılan tebligatlardan bilirkişi raporunun Yeni Mah. 33189 Sokak No:2/3 Mezitli/MERSİN adresine gönderildiği ve 08.08.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 103 davet kağıdının aynı adrese gönderildiği ve 14.12.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, satış ilanının aynı adrese gönderildiği ve 07.09.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 128/a maddesine göre, Kıymet Takdirinin ilgililere tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazı havi şikayette bulunmak gerekmektedir. İtiraz tarihinden itibaren gerekli masraf ve harç, mahkeme veznesine yatırılır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılar, 17/09/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiğinden, takipten bu tarihte haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Usulsüz tebligat şikayeti 02/11/2020 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Kararın niteliği gereği duruşma açılmaması sonuca etkili görülmemiştir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....
Ayrıca en yakın komşusu, kapıcısı, yöneticisine haber verilmiştir.”şerhi ile TK’nın 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği, haber bırakılan kişinin kim olduğu açıkça belirtilmediğinden icra emri tebligatı bu hali ile TK’nın 21. maddesine aykırı olarak tebliğ edilmekle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi borçlu ipotekli taşınmaz malikinin tebligatı daha önceden öğrenmiş olduğuna dair icra dosyası içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmekle, şikayetçinin icra emrini öğrenme tarihinin şikayet tarihi olan 10.11.2020 olarak kabulü gerekir....