Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

reddedildiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihi olan 01/11/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespiti ile borca itirazlarının kabilüne karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yoluna müracaat ettiğini belirttiğinden, incelenmesine ihtiyaç duyulan davalı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle icra hukuk mahkemesine bulunduğu şikayet neticesinde Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/369 E. sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşme şerhli olarak evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılması gerekir. Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; şikayetinde 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasını ileri sürmemiştir. Diğer taraftan dosyaya vekaletname ibraz edildiği tarih itibarıyla da borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....

    Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, şikayetçinin usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğundan bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına ilişkin talepte bulunduğu, ilk derece mahkemesince talep aşılmak suretiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Oysa taleple bağlılık ilkesi uyarınca, hacizlerin kaldırılması talebi bulunmadığı nazara alınarak talepten fazlasına karar verilemez....

    İcra Müdürlüğünün 2018/9934 E. sayılı icra takip dosyasından borçlu şikayetçiye meskeniyet şikayetine konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğe çıkartıldığı ve 07/11/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, yine taşınmazın kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun da tebliğe çıkartılarak 27/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, kamu düzeninden sayılmayan ve yasal yedi günlük süresi içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gereken meskeniyet iddiasının dava tarihi olan 19/04/2019 tarihi itibariyle yasal süresinde olmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunulmadığı, icra takip dosyasının incelenmesinde davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 17/10/2022 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin 13/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre davacı tarafından birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin 17/10/2022 tarihinde öğrenildiğinin kabulünün gerektiği, birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin bu tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, ancak bu süre geçirildikten sonra 20/01/2023 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esastan incelenerek kabulüne...

    ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      nin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu ...’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

        Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....

        UYAP Entegrasyonu