Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dairemizin kaldırma kararı uyarınca davacı vekili tarafından usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 06/09/2021 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davacı borçluya gönderilen tebligat mazbatasının incelenmesinde, "muhatabın gösterilen adreste olmaması nedeniyle isim ve imzadan imtina eden Elif Yılmaz'dan soruldu; muhatabın çarşıya/işe/şehir dışına gitmesi nedeniyle tebliğ evrakı ilgili mahalle muhtarı azası imzasına tebliğ edildi. 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. İsim ve imzadan imtina eden Elif Yılmaz'a haber verildi." şerhiyle mahalle muhtarına 25/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebligatın TK 21. maddesi uyarınca, "Adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine varsa yönetici veya kapıcıya bildirilir....

Hukuk Dairesinin tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkin icra hukuk mahkemesi kararlarının kesinleşmeden uygulanamayacağına karar verdiğini, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulması ve haczin kaldırılmasına yönelik icra memur işlemini şikayettir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/7373 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin 22/10/2020 olarak tespitine karar verildiği ve şikayet tarihi itibarı ile kararın kesinleşmediği tartışmasızdır....

Temyiz Sebepleri Davalı borçlu temyiz dilekçesinde; üçüncü kişilerce aynı mahkemede, huzurdaki şikayetten 3 gün önce haciz ihbarnameleri tebliğlerinin usulsüz olduğuna ilişkin yapılan şikayetin derdest olduğunu, anılan dosyada verilecek karar doğrultusunda huzurdaki şikayetin reddi veya konusuz kalmasının söz konusu olacağını, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini, şikayet dilekçesi tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin usulsüz olduğunu, karardan doğrudan etkilenileceğinden hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir....

    nun 21/2. maddesine göre 16/10/2015 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, tebliği çıkaran merci tarafından "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine" ilişkin bir şerhin tebliğ evrakı üzerine verilmediği, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığı, sonuç olarak "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine" ilişkin bir şerhin tebliğ evrakı üzerinde yer almadığından tebligat usulsüz olduğu, ayrıca müvekkil söz konusu adreste ikamet etmemiş olduğu, bu nedenler ödeme emrinin iptali ile usulsüz tebligatın öğrenme tarihi olan 12/12/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/34682 Esas sayılı dosyasındaki alacağına haciz işlendiğini, bu haczin öncesinde gönderilen haciz ihbarnamelerinden kaynaklandığını, 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin müvekkiline tebliğinin usulsüz olduğunu, 89/2, 89/3 haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin doğrudan doğruya TK 21/2. maddesine göre tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin ise öncelikle TK 21/1. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği ancak muhatabın adreste bulunmama sebebinin bilmesi muhtemel kişilerden sorularak beyanlarının tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılmadığını, imzadan imtina durumunun belirtilmediğini, TK 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatta adresin kapısı çalınarak adreste bulunanların imzasına tebliğ imkanı tanınmadığını tüm bu usulsüz işlemlerden 10/05/2019 tarihinde haberdar olduklarını, 13/05/2019 tarihinde 89/1'e ve 15/05/2019 tarihinde 89/2'ye itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünden 89/3 haciz ihbarnamesinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini...

    Bu durumda mahkemece öncelikle borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı belirlenip, tebligatın usulsüz yapıldığının ve başvurunun da süresinde olduğunun tesbiti halinde takibin şekline göre işin esasının incelenmesi, aksi halde istemin süre aşımından reddi gerekir. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; borçlu vekilleri Av. .... ve Av. ... tarafından ... C....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/6455 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçluya yapılan usulsüz tebliğ işleminin iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 30/05/2019 olarak düzeltilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine" karar verilmiştir....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra dosyası kapsamında her ne kadar Kiev Büyükelçiliği aracılığıyla ihtarlı tebligatın çıkarıldığına ilişkin yazı cevabı sunulmuş ve mahkemece iş bu yazı cevabı hükme esas alınarak tebligatın usulsüz olmadığı neticesine varılmış ise de, bu durumun yasanın açık hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, TK'nun mezkur hükmünün 4. fıkrası uyarınca (bildirinin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendiğinde tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligatın 30. gününün bitiminde yapılmış sayılacağının belirtildiğini ancak somut uyuşmazlıkta 06/05/2021 tarihli yazı cevabı ile bildirimin muhataba tebliğ edildiğinin belgelendirilmediğini, davacının hiçbir şekilde anılan tebligattan haberdar olmadığını, mahkemece verilen kararın ve tebliğ işleminin TK'nun 25/a maddesine aykırı olduğunu tebliğ işlemini belgelendirmeyen somut ve mesnetsiz bir yazı ile hüküm kurmanın usul...

      Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12- 600 E. – 2003/606 K.)....

      İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatı alan kişiyi müvekkilinin tanımadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi durumunda icra işlemlerinin yapılması ve kişinin hak kaybına uğraması halinde bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, usulsüz tebligat sonucunda takibin kesinleştiğini, müvekkilinin aleyhine tahliye davası açıldığını söyleyerek takibin ve takip işlemlerinin, usulsüz tebligatın iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda, şikayetçi borçlunun, UYAP üzerindeki resmi kayıtlara göre şikayete konu takip dosyasından 28.04.2021 tarihi itibariyle haberdar olduğu ancak işbu şikayet için icra mahkemesine 7 günlük süre geçtikten sonra 19.10.2021 tarihinde başvurduğu anlaşıldığından şikayetin hak düşürücü süreden reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu