Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "şehir dışında" açıklaması ile yetinerek muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamlamıştır. Bu durumda anılan tebligat yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.”...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde maaş haczi müzekkeresinin usulsüz tebliği şikayeti, davacı yetkililerin borçlu olarak eklenmelerine ilişkin memur işlemini şikayet ve ödenen paranın iadesi istemlerine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Davalı vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takibe konu icra dosyasının ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun davacı/ borçlu T1 08/09/2021 tarihinde "gelini Melike Abay'a 08.09.2021 tarihinde imzası karşılığı tebliğ edildiği" yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, davacının usulsüz tebligat itirazının reddi ile, şikayetin mahkememize yapıldığı tarihin 16/11/2021 olduğu, yasal süre içerisinde işbu davanın açılmadığı anlaşılmakla itirazın usulden reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı dilekçesinde: Şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayet nedenlerini tekrar etmiş ve ayrıca Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2011/2856- 2011/18899 esas karar sayılı ilamını emsal gösterek,Ilgın İcra Hukuk Mahkemesinin red kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/8588 Esas sayılı dosyasından borçlu adına ödeme emrinin 30.01.2015 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 13.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise, şikayet dilekçesinde, sadece 30.01.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 13.05.2015 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre, 17.06.2016 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2020/7577 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında başlatılan icra takibi dosyasından müvekkilinin adresine çıkartılan ve muhtara teslim edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin bankadan para çekmek için bankaya başvurası üzerine hesaplarına bloke konulduğu öğrenmesi üzerine icra takibi dosyasından 29/12/2020 tarihinde haberdar olduğunu, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmeden Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğunu, tebligatın geçerli olabilmesi için tebliğ memurunun bu araştırmayı yapması ve belgelemesine bağlı olduğunu belirterek taleplerinin kabulü ile usulsüz yapılan 10/12/2020 tarihli tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/12/2020 olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiş oldukları görülmüştür....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş ise de, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, muhatabın adreste olmaması nedeniyle nerede olduğunun sorulduğu, komşu isim ve soy isminin ve yine haber verilen komşu isim ve soy isminin okunulamadığı görülmekle, bu durumda tebligat parçasının PTT'de kalan kısmının (Resu evrağının) celp edilerek muhatabın nerede olduğu ve sonrasında haber verilen komşunun kim olduğunun tespit edilmesi gerektiği, komşu ismini bu şekilde tespit edildiği durumda davacıdan bu komşuyu tanıyıp tanımadığı sorulup, tanımadığı belirtildiği taktirde kolluk araştırmasıyla davacının böyle bir komşusunun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, bu şekilde komşunun kim olduğu tespit edilemediği taktirde tebliğ işlemini gerçekleştiren dağıtıcının çağrılarak tanık...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış ilanının borçlulardan Elif Kaya'ya usulsüz olarak tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, her borçlu yalnızca kendisi bakımından yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürebileceğinden satış ilanının dava dışı takip borçlusuna usulsüz olarak tebliğ edildiği iddiasının dinlenemediği, kıymet takdirine ilişkin raporun davacı takip borçlusuna usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, yine satış ilanının şikayetçi borçluya usulsüz tebliğ edildiği açıkça ileri sürülmediğine göre, en geç şikayetçi borçluya satış ilanının tebliğ edildiği 16/12/2020 tarihinde öğrenmenin gerçekleştiği ihtimali karşısında yasal 7 günlük süresi içerisinde ileri sürülmeyen ve satış ilanının tebliğ edilmiş olması gözönüne alınarak sonuca etkili görülmeyen usulsüz tebliğ iddiasının da yerinde görülmediği, yine, satış ilanı ve şartnamesinde satışa konu taşınmazın önemli nitelikli ve vasıflarının yazılmamış olduğu iddia edilmiş ise de, taşınmazın vasıflarının şartname...
Maddesi uygulanarak ödeme emrinin 08/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak borçlunun tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği ve dönecekse ne zaman döneceğinin tevsik edilmemesi ile haber verme yükümlülüğüne uyulmadığından yapılan tebliğ işleminin TK'nın 21/1. Maddesine göre usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin başkaca bir iddia ve dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/928 esas sayılı dosyasıyla yaptığı takibin devamı olarak icra mahkemesinden davacı borçlunun kiralanandan tahliyesini istediği, dava dilekçesinin borçluya 08/06/2021 tarihinde e-tebliğ edildiği, bu şekilde davacı borçlunun usulsüz tebliğ işlemini 08/06/2021 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, 25/06/2021 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmesi İİK'nun 16/1 maddesine göre isabetli olmuştur....